Âşık Remzâni

 

 

 

 

NESİMİ   43

 

Hazırlayan:  Hasan OYTUN

 

            SEYYİD NESİMİ (1369–1417) Bağdat’ın Nesim Kasabası’nda yetişmiş, Diyarbakır bölgesine yerleşen Türkmenlerdendir. Halep’te Hallac-ı Mansur’un düşüncelerinin iz sürücüsü olduğu için kafir sayılıp derisi yüzülerek öldürülmüştür. Nesimi, Hurufi’dir. Fazlullah Hurifi’ nin görüşlerini benimsemiştir. Varlık birliği görüşünü savunan, kişi ile tanrı arasında bir nitelik yükleyen inanç arasında bağlantı kurar. Tanrının yetkin (Kamil) insanda görüldüğü tasavvufi görüşünü benimser. Başlıca eserleri Türkçe ve Farsça divanlardır. Azeri asıllı Türkmenlerdendir. Katledilme sırasında rivayete göre derisi eline verilip giderken, Halep’in 12 kapısından aynı anda çıktığı görülmüştür. Yolda birisine “Gerçek Kabe’nin yolcusuyuz.” Elinde yüzülmüş derisini göstererek “İhramımız budur” dediği beyti meşhurdur.

Ozanımızın hayatı ile ilgili daha geniş bilgi için "Yedi Ulu Ozanlar" bölümüne girebilirsiniz !

 

-1-

Ateş-i aşkına yaktın özümü

Halil İbrahim'le nardan gelirem

Ab-ı Kevser ile yudum özümü

Kırkların bezminde dar'dan gelirem

 

Sual eder isen benim sırrımdan

Cümlemizi halk eyledi varından

Yarattı Muhammed Ali Nurundan

Hakk ile Hak olan yardan gelirem

 

Cebrail çerağın almış eline

Muhabbeti gider dostun iline  

Hayranın şakıyan dudu diline

Rıdvan kapı açmış şardan gelirem

 

Teni sual etme ol kuru tendir

Canımın içindeki gevher-i kandır

Bu ilmin deryası bahr-i ummandır

Yolu kolaylayan sırdan gelirem

 

Mansur ile varıb dar'e çekildim

Yusuf ile kul oluben satıldım

Ham'da İsa ile göğe çekildim

Musa ile dahi tur'dan gelirem

 

Mahkemede sual sordu kadılar

Kitapların orta yere kodular

Sen bu savn'ı kimden aldın dediler

Ustasından aldım Pir'den gelirem

 

Nesimi'yem ikrarsızdan beriyem

Gerçek erenlerin kemter kuluyam

Ali ravzasının gonca gülüyem

Münkir münafığa Hakk'dan gelirem

 

-2-

Ben yitirdim ben ararım

Yâr benimdir kime ne

Gâh giderim öz bağıma

Gül dererim kime ne

 

Gâh giderim medreseye

Ders okurum Hak için

Gâh giderim meyhaneye

Dem çekerim kime ne

 

Sofular haram demişler

Bu aşkın şarabına

Ben doldurur ben içerim

Günah benim kime ne

 

Ben melâmet hırkasını

Kendim giydim eğnime

Ar ü namus şişesini

Taşa çaldım kime ne

 

Sofular secde ederler

Mescidin mihrabına

Yâr eşiği secdegâhım

Yüz sürerim kime ne

 

Gâh çıkarım gökyüzüne

Hükmederim kaf'tan kaf'a

Gâh inerim yeryüzüne

Yâr severim kime ne

 

Kelp rakip böyle diyormuş

Güzel sevmek pek günah

Ben severim sevdiğimi

Günah benim kime ne

 

Nesimî'ye sordular ki

Yârin ile hoş musun

Hoş olayım olmayayım

O yâr benim kime ne

 

-3-

Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam

Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığmazam

 

Kevn ü mekândır âyetim zâta gider bidâyetim

Sen bu nişân ile beni bil ki nişâne sığmazam

 

Kimse gümân ü zann ile olmadı Hakk ile biliş

Hakkı bilen bilir ki ben zann ü gümâna sığmazam

 

Sûrete bak vü ma'nîyi sûret içinde tanı kim

Cism ile cân benim velî cism ile câna sığmazam

 

Hem sadefim hem inciyim haşr ü sırât

Bunca kumâş ü raht ile ben bu dükâna sığmazam

 

Genc-i nihân benim ben uş ayn-ı ayân benim ben uş

Gevher-i kân benim ben uş bahr ile kâna sığmazam

 

Arş ile ferş ü kâf ü nûn bende bulundu cümle çün

Kes sözünü uzatma kim şerh u beyâna sığmazam

 

Gerçi muhît-i a'zâmım adım âdem durur âdemim

Dâr ile kün fekân benim ben mu mekâna sığmazam

 

Cân ile hem cihân benim dehr ile hem zamân benim

Gör bu latifeyi ki ben dehr ü zamâna sığmazam

 

Encüm ile felek benim vahy ile melek benim

Çek dilini vü epsem ol ben bu lisâna sığmazam

 

Zerre benim güneş benim çâr ile penc ü şeş benim

Sûreti gör beyân ile çünkü beyâna sığmazam

 

Zât ileyim sıfât ile Kadr ileyim Berât ile

Gül-şekerim nebât ile piste-dehâna sığmazam

 

Şehd ile hem şeker hem şems benim kamer benim

Rûh-ı revân bağışlarım rûh-ı revâna sığmazam

 

Tîr benim kemân benim pîr benim civân benim

Devlet-i câvidan benim îne vü âna sığmazam

 

Yer ü gökü düzen benim geri dönüp bozan benim

Cümle yazı yazan benim ben bu dîvâna sığmazam

 

Nâra yanan şecer benim çarha çıkar hacer benim

Gör bu odun zebânesin ben bu zebâne sığmazam

 

Gerçi bugün Nesîmî`yim Hâşîmîyim Kureyşîyim

Bundan uludur âyetim âyet ü şâna sığmazam

 

-4-

Böyle kem zamanda cihana geldim

Herkes imanından süzüldü gitti

Talip olan eden erkandan şaştı

Onlar inkarından çözüldü gitti

 

Kiminin yükü var haddinden kaba

Harmanda nanı yok elinde yaba

Yalancı şıh talip mürit kör baba

Yarısı kuyruğu döküldü gitti

 

Seyyid Nesimi`yim meydanda serim

Doğruyu söylersem yüzerler derim

Bu dünyada olan hayırla şerim

O da defterime yazıldı gitti

 

-5-

Bugün ben şâhımı gördüm

Çeşmi cemâli güldür gül

Gül olanın aslı güldür

Peygamberin nesli güldür gül

 

Kurusu gül, yaşı güldür

Toprağı gül, taşı güldür

Girdim şahın bahçesine,

Cümlesi aşı güldür gül

 

Asmasında gül dalları,

Kovanında gül balları

Ağacında gül hâlleri,

Servi pınarı güldür gül

 

Arkı akar çarkı döner,

Gülden değirmeni döver

Yine gülden gül öğütür,

Bendi ırmağı güldür gül

 

Gülden terâzi yaparlar,

Gül ile gülü tartarlar

Gül alırlar gül satarlar,

Çarşı pazarı güldür gül

 

Açıl gel ey gonca gülüm,

Ağlatma şeydâ bülbülün

Bu inleyen garib dilin,

Âh-u efgânı güldür gül

 

Gel hâ gel ha gül Nesîmi,

Geldi yine gül mevsimi

Bu feryad bülbül sesimi

Sesi feryâdı güldür gül.

 

-6-

Bu gün ol dilber-i rana

Benimle oldu hem-saye

Ki yüzü güneşe benzer

Latif kaşlarıdır aya

 

Beli ince,boyu uzun

Yüzü hubdur,sözü mevzun

Dili sihri,okur efsun

Gönlümü verdi yağmaya

 

Benim gönlüm alan dilber

Yüzü hubdur, sözü enver

Güzeldir 'Allah-u Ekber'

Ne güzel beslemiş daya

 

Dedim:Ey hubların şahı

Terrahhüm eyle billahi

Gönül ikliminin mahı

Bu günü salma ferdaya

 

Dedim:Dilber lebin emsem

Olurdu derdime derman

Dedi:Vakti değil,ebsem

Düşersin ceng-ü kavgaya

 

Dedim:Dilber beni öldür

Gerek ağlat,gerek güldür

Nesimi çün sana kuldur

Serini koymuş ortaya

 

-7-

Cananı benim sevdiğimi can bilir ancak

Gönlüm dileğin dünyada canan bilir ancak

 

Bildim hem akl ile hem ilm ile hakkı

Söyle bildim onu ki kuran bilir ancak

 

Ibdal oluben beyliğin eden arifi gör ki

Bu saltanatın kadrini sultan bilir ancak

 

Kim aşk denizine dalıp gark olagörsün

Bu aşk denizinin bahrini umman bilir ancak

 

Ey saki getir devr-i ayağın tozu ile sun ki

Bu devr-ayağın devrini devran bilir ancak

 

Işret meclisine gelip giden meyler içilir

Pinhane çeker şöyle ki şeytan bilir ancak

 

Hiç kimse Nesimi sözünü fehm edebilmez

Bu kuş dilidir bunu süleyman bilir ancak

 

-8-

Canım erenlere kurban

Serim meydanda meydanda

İkrârım ezelden kadim

Canım meydanda meydanda

 

Yanarım yoktur dumanım

Gönlümde yoktur gümânım

Al malım bağışla canım

Varım meydanda meydanda

 

Kellem koltuğuma aldım

Kan ettim kapına geldim

Ettiğime pişman oldum

Dâr'ım meydanda meydanda

 

Münkir rakipten kaçın

Müminim hulle don biçin

Ben bülbülüm bir gül için

Zârım meydanda meydanda

 

Gerçek olan olur gani

Gani olanlar veli

Nesimî'yim yüzün beni

Derim meydanda meydanda

 

-9-

Derdim ondur, çün dokuz diyemem ağ yare men

Sekizinde kaldı aklım, yedisinde avare men

 

Altısı mende var iken, beşten çekemem elimi

Dörtte Hüda lütfederse, üçte buldum çare men

 

Ey Nesimi çün iki gönül hali değildir

Anın için yalvarırım gece gündüz bir'e men

 

-10-

Dil binayı kibriyadır

Yıkma gönlün kimsenin

Esrar-ı kenzi Hüdadır

Yıkma gönlün kimsenin

 

Mümin kalbine eyle

İzzet ile hürmeti

Daha enderi Hüdadır

Yıkma gönlün kimsenin

 

Kalb-i mümin Beyt-ü Hakk'tır

Hac-ı Ekber andadır

Belki Hakk onda bakidir

Yıkma gönlün kimsenin

 

Ey Nesimi belki Hakk'ın

Belki vahdetnamedir

Secdegahım Mustafa'dır

Yıkma gönlün kimsenin

 

-11-

Düştü gönül ala gözün ağına vü karasına

Ayruk anunla kimsenin ağı ne vü karası ne

 

Geldi figana can yine ney kimi suz u derd ile

Kim ne bilir bu hastanın derdi nedir devası ne

 

Turraların cefaların sorma bu mübtelaya kim

Eylemişim feda anun canımı her belasına

 

Çünkü cefasız ey gönül kimse murada irmedi

Cevre tahammül eyle tur şol sanemin cefasına

 

Nur u ziya içindeyim garka veli bu halimi

Ol ne bilir ki düşmedi mihr- i ruhun hevasına

 

Yek- cihet olgıl ey gönül can u cihana ur kafa

Yüzünü doğru tut Haka ur kamunun kafasına

 

Hüsn ü cemfile bakmağa arı safa nazar gerek

Düşmesin arısız nazar ayinenin safasına

 

Dil- ber elinde aşıkın katli neden haram ola

Aşıka çün halal eder vaslını kan bahasına

 

Aldı alı fü ile şol ala gözlü gönlümü

Gör bu ali ne düşmüş ol gözlerinin alasına

 

Çün bu yalancı dünyenin akıbeti fenayimiş

Geç kamudan Nesimi tek bakma anun bakasına

 

-12-

Ehl-i iman işlerini şol demde inkar ettiler

Çün Nesimî'yi Halep şehrinde berdar ettiler

 

Öyle kim cevr eyleyüp zulm ile hakkı bastılar

Ahsen-i takvimi gör kim nice inkar ettiler

 

Müftüler fetva verüben hakkı batıl ettiler

Küfr edüp imana gelmez,gelmeğe ar ettiler

 

Hak bana emreyeledi söyle deyüben söyledim

Sözlerimi destan edüp alemde destan ettiler

 

Bileyüben bıçakların çünkü canıma kıydılar

Sag iken ben aşkı gör nice bimar ettiler

 

Soydular çıkardılar tenimden çün derimi

Yas edüp gökde melekler cümlesi zar ettiler

 

Ey Nesimî vasıl oldun Hakk-ı Rahmana sen

Cennet-ül me'vayı buldun,yerin gürzar ettiler

 

-13-

El bana cevr etme sende bulursun

Ya birde ikide yedide onda

Tut mürşid eteğin vasıl olursun

Medet nazargahı yedide onda

 

Üçlere yoldaş ol eyle niyazı

Hüda kabul eder böyle niyazı

Dün ü gün ah edüp eyle niyazı

Arsa-i aşk içre yedide onda

 

Nesimi yedide onda mı dersin

Üçler meclisinde onda mı dersin

Elestü bezminde onda mı dersin

Kırıklar dergahında yedide onda

 

-14-

Erenler Şah'tan gelirler

Ali derler Pirimize

İmamların kullarıyız

Münkür ermez sırrımıza

 

Pirimiz Kırklar,Yediler

Bu yolu onlar kurdular

Bizede böyle dediler

Kanarsan ikrarımıza

 

Muhip mürşidine uydu

Arif olan hisse duydu

Münafıklar nice kıydı

Tiğ çektiler Pirimize

 

Bildik aslımızdır Adem

Kısmetimiz verdi Hüdam

Halifeler bastı kadem

Taç vurdular serimze

 

Ateş yanar kazan çoşar

Dalgalanır boydan aşar

Şulesi aleme düşer

Bakın bizim nurumuza

 

Nesimi sözünü pişir

Özüne muhabbet düşür

Bezirganlar gevher taşır

Güne gün şarımıza

 

-15-

Evliyadan aldık biz bu erkanı

Yana yana zikredelim Allahı

Canda ayan gördük sırr-ı Suphanı

Yana yana zikredelim Allahı

 

Daima Suphanın ismin der idim

Derunumda olan perdeyi giderdim

Bir idim vardım ummana erdim

Yana yana zikredelim Allahı

 

İsyanla kararmıştır yüzleri

Anın için Hakkı görmez gözleri

Bize kar eylemez münkir sözleri

Yana yana zikredelim Allahı

 

Nesimî eydür bahre daldım da geldim

Mümkünat ilmini bildim de geldim

hakikatta yerin gördüm de geldim

Yana yana zikredelim Allahı

 

-16-

Ey beni na-hak diyenler kandedir beş yaradan

Gel getir isbatın et kimdir bu şeyni yaradan

 

Yel ü su toprak u oddan böyle suret bağlayan

Böyle dükkanı düzen kendi çıkar mı aradan

 

Gel beru söyle bana kimdir senin nutkundaki

Söyleyen işittiren hem gösteren hem yaradan

 

Çünkü bir şehrin içinde mescid ü meyhane var

Ehl-i dil farketmedi mescitleri meyhaneden

 

Aşkımız yolunda akl u din ü dünya mahvolur

Sormagıl eşkın hadisin suf-i biçareden

 

Çünkü girdim oynarım çengü def ü tambur ile

Bil ki bende şeş cihet var dönmezem çarpareden

 

Ey Nesimi on sekiz bin alemin mevcudusun

Kimki bu devre irişmez koy gide devvareden

 

Türkçesi:

Ey bana haksız diyen, yeter, yaratan nerdedir ?

Bu şeyleri yaratanın kim olduğunu ispat et, getir kanıtlarını

 

Yel, su, toprak ve ateşten böylesine yüz yaratarak,

insan yapan ve içinde büyük değerler saklayan

 

bir dükkan düzen (insan yada dünya yaratan), ne diye gözden kaybolmuş ve aradan çıkıp gitmiş ?

Sana derdini söyleten, her şeyi işittiren ve gösteren kim olabilir ?

 

Yaklaş bana ve bu konuda aklından geçeni söyle ?

Bir şehrin içinde hem mescid hem meyhane vardır

 

Biz gönül ehliyiz, ikisi de birdir bize Onları birbirinden ayırmayız

Bizim sevgimiz yolunda akıl, din ve dünya mahvolur

 

Ama bu aşk olayını benim gibi bir zavallı sufiden öğrenemezsin

Ben çıkmışım meydana def ve tambur ile çengi yaparım

 

Takmış parmaklarıma zilleri sağa sola, arkaya öne ve alt üst dönerek oynar dururum

Ey Nesimi, sende on sekiz bin alem mevcuttur

 

Kim ki ınanç ve düşünce bağlamında bu devre varamamışsa,

çıkar at gitsin onu devirden, dönmekten

 

-17-

Ey cemalin nurudur Allahu nurun paresi

Ey yanağın tal'atından mah - ı taban paresi

 

Kul hüva'llahu ehad kıldı visalin vasfını

Ey güneş suretli Adem derdimin kıl çaresi

 

Mah - ı tabandır yüzün inna hedeynlihü's - sebil

Senden özge ümmi yoktur çare - i bi - çaresi

 

Suretin vazfında kıldı vasf - ı esma - yı sıfat

Kaf u nurdur tanığım yer ile gökün arası

 

Uş kelam u ayet- i Hak leysefiha min fütur

Mushaf - ı kul ya ibaddidir saçın si - paresi

 

Gözlerin sihr - i mübindirey cemalin lem - yezel

La - yezali nur anundur canım anun paresi

 

Eyyüha'l - atşan de can vergil nifarın la'line

Çünkü mahbüb - ı ezel çekti za'ifin yarası

 

Kim ki valih olmadı hüsnüne ey bedrü'd - düca

Surete Adem durur ma'nide divin haresi

 

İnneli'llahi'l - beka görmeyen anda ayan

Şol hicab oldu hemişe nefsimin emmaresi

 

Ey Nesimi ol sanem Allahu nurun sırrıdır

Halkaya meydana girdin oyna başın yarası

 

-18-

Ey, dilber-i pınhanı, hem magdanı, hem ke

Ey, Yusub-ı Kenganı, didarına muştagam.

 

Ey, çeşme-yi hayvanım, sensiz nederem canım

Ey, yar-ı vepadarım, didarına muştagam.

 

Ey, dilber-i dildarım, sen-sen ebedi yarım.

Ey, yar-ı vepadarım, didarına muştagam.

 

Ey, derdime sen derman, ben gövre, ışkın bir can

Ey, teze gül-i handan, didarına muştagam

 

Ey, şems ü kamar yüzli, şirin dodagm duzh

Ey, şeht ü şeker sözli, didarına muştagam

 

Ey, dilber-i simun-ten, sen can-ı Nesimi'se

Ey, serv, gül-i gülsen, didarına muştagam

 

Türkçesi:

Ey gizlilik aleminin dilberi, hem madeni, hem de oca

Ey Kenan ilinin Yusuf'u, yüzüne müştakım

 

Ey hayat suyum, sensiz ne yapayım canımı

Ey vefalı sevgilim, yüzüme müştakım

 

Ey gönlümün hakimi dilberim, sensin ebedî yâri

Ey vefalı sevgilim, yüzüne müştakım

 

Ey derdimin dermanı, ben gövdeyim, aşkın can

Ey gülen taze gül, yüzüne müştakım

 

Ey ay ve güneş yüzlü, şirin dudağı tuzlu

Ey bal şeker sözlü, yüzüne müştakım

 

Ey gümüş bedenli dilber, sen Nesimî'nin canısın

Ey servi, ey bahçenin gülü, yüzüne müştakım

 

-19-

Ey felek senin elinden

Şu gözlerim kan ağladı

Hemen bir gözlerim değil

Cesedimde can ağladı

 

Öyle bir ah eyledimki

Arş-a çıktı ya feryadım

Gök yüzünde ya melekler

Yerde insan can ağladı

 

Elime aldım kağıt kalem

Yare bir name yazmaya

Kağıdım alıştı tutuştu

Kalemimden kan damladı

 

Boynuma taktılar kemen

Beni götürdüler dara

Düşmanlarım şaz ola güldü

Dostlarım kan ağladı

 

Ey Nesimi can Nesimi

Çok gülüp çok ağlama

Atalardan kalma cevap

Çok bilenler çok ağladı

 

-20-

Ey gönül el aynasına bakmanın faydası ne

Sermayeden zararın var satmanın faydası ne

 

Kendin kadrin bilmeyen ne bilir dostun kıymetin

Merkebin boynuna cevahir takmanın faydası ne

 

Çobana yazı gerek hem yayıla,hem gerneşe

Çobanı meclise imam etmenin faydası ne

 

Kargaya üleş gerek hem yiye hem çağıra

Karganın önüne şükker dökmenin faydası ne

 

Velhasılı Nesimi sen kendimi aleme faş eyleme

Köpeği hamama sokup yumanın faydası ne

 

-21-

Ey haste gönül, derdüne derman taleb eyle

Ger can diler isen yüri canan taleb eyle!

 

Çün Hızr, hayat- i ebedi ister isen gel,

Can tende iken, Çeşme- i Hayvan taleb eyle!

 

Ey bülbül- i kudsi, ne giriftar- i kafessen?

Sındur kafesi, taze gül- istan taleb eyle!

 

Div ile musahib olanın dini hatadur

Zinhar gel ey ademi insan taleb eyle!

 

Tahkik haberdür bu ki: "el- Cinsli maa- 'l- cins"

İnsana eriş, suhbet- i irfan taleb eyle!

 

Ger talib isen bulmağa, matlubı dilersen,

Fermana boyun sun, ulu sultan taleb eyle!

 

Erkansuz olanlarla refik olma Nesimi,

Yol ehlini gözle, edeb, erkan taleb eyle!

 

-22-

Ey nazı çok dil- ber beni yandırma hicrin narına

Çün yanarım pervane tek şem'- i ruhun envarına

 

Hicrin şarabı acıdır müştaka içirme anı

Niçin ki yar ol ağuyu içirmez ey can yarına

 

Hüsnünden ey şems ü kamer afaka düştü fitneler

Kimdir yeten endişesi zülfü robun esrarına

 

Dünya vü ukbada bana maksud sensin yoksa ben

Ukbaya sensiz bakmazam hem dünyenin mikdarına

 

Vaslından oldum çün gani mülk ile mali n'eylerim

Ben künfekanı vermişim vasi- ı ruhun didarına

 

Saçar hayalin nakşını lü'lü'- i şeb- varı gözüm

Ey işleri dür- dane bak ol lü'lü'- i şeh- varına

 

Yüzün "ene'l- Hakk'ı beni zülfünde ber- dar eyledi

Mansur olandır asılan alemde aşkın darına

 

Tesbih ile seccade çün zerk ehlinin erkanıdır

Aşıklara zülfün yeter da'vet kılan zünnarına

 

Ger vasıl olmak yar ile istersen ey aşık bu gün

Gel ur Nesimi tek kafa kevn ü mekanın varına

 

-23-

Fazlına bel bağladım ya vahid-i ferd-i ahad

Cümlenin mabudu sensin daima hayy-i ebed

 

Okudum isminde 'Bismillahirrahmanirrahim'

Ay sıfatındır sıfatın 'kulhüvallahü ahad'

 

Evvel ahir 'hüvel-hayyüllezi' sin layemut

Zahür-ü batın 'hüvel bakisin' 'allahüssamed'

 

'Lem -yelid' zatın, 'velem-yuled' sıfatın vasfıdır

'Lem-yekün' zat-ı sıfatın 'lehü küfüfen ahad'

 

Ol zaman kim lütfile bir gevhere kıldın nazar

Zahir ol gevherden oldu cümle eşya la aded

 

Kaf ile nundan yarattın on sekizbim alemi

Kudretinden erbain günde tamam oldu ceset

 

Ey Nesimî daima gönlünde özge nesne yok

Hem dilinde ol fakırın daim eyler ya Ahmed

 

-24-

Gel beni ağlatma Şah'ım

Ben sana kullar olayım

Gel bana ceylân bakışlım

Ben sana kullar olayım

 

Bir gonca bülbülün idim

Geldim dalında ötmeye

Şânına ağlatmak düşmez

Ben sana kullar olayım

 

Açtım zülfümü telinden

Zülüfün ucu mâh gibi

Kesip de yabana atma

Ben sana kullar olayım

 

Nesimî cân Nesimî

Derdime bir çâre kıl

Ezelden seni sevdim

Ben sana kullar olayım

 

-25-

Gel gel yanalım

Ateşi aşka

Şule verelim

Ateşi aşka

 

Ey padişahım

Yanmaktır kârım

Affet günahım

Ateşi aşka

 

Evvel aldandım

Kat be kat yandım

Pek kolay sandım

Ateşi aşka

 

Narım yitirdim

Geçtim oturdum

Dosta getirdim

Ateşi aşka

 

Varın verenler

Yandım erenler

Dosta gidenler

Ateşi aşka

 

Aşk ehli ölmez

Yanmayan bilmez

Yerde çürümez

Ateşi aşka

 

Seyyid Nesimi

Yandırdı cismi

Terk etti resmi

Ateşi aşka

 

-26-

Gel benim fahr-i cihanım, kıblegahım Mustafa

Cihanın umudu sensin,Padişahım Mustafa

 

Halil in kuyuna vardım,hacılar bayram eder

Arafat ta kurban kestim işte canım Mustafa

 

Bak şu kelb rakibe ki, yarime neler demiş

Okunan Kur an hakkiçün,iftiradır Mustafa

 

Ben ölünce katiplere vasiyet etsem gerek

Yazdıram sinim taşına,intizarım Mustafa

 

Nesimî yem derde düştüm, derdimin dermanı yok

Derdimin dermanı sensin,ah u zarım Mustafa

 

-27-

Gerçek hadis imiş bu ki hubbun vefası yok;

Kim sevdi hubbu, dedi ki « hubbun cefası yok » ?

 

Aşkın belası yok deyüben aşka düşme var,

Kim aşık oldu kim dedi « aşkın belası yok » ?

 

Anın ki hacc- ı ekberi, ey can, sen olmadın,

Beyt- ül- Haram'a varmamış, anın safası yok.

 

Şeytandır ol ki suretine kılmadı sücud,

Düştü bu rene ü derde kim anın devası yok.

 

Şol can ki senden özke talep etmedi murad,

Hacrine yak sen anı ki her dem revası yok.

 

Ya Rab! Ne şem'imiş bu mehin yüzü kim anın

Yüzü katında şems- i dubanın ziyası yok.

 

Bimar- ı aşka can verir, ey can, lehin veli,

Münkir sanır kim ol şefeteynin şifası yok.

 

Gel, gel beru ki savın ü salatın kazası var,

Sensiz geçen zaman- ı hayatın kazası yok!

 

Aynın hatasız, ey büt- il Çin, döktü kanımı,

Türk- ü Hata'dır, aslına varır, hatası yok,

 

Fani cihana bakma, geçer ömrü sevme kim

Ömrün zevali var ü cihanın bakası yok,

 

Yarin gelir hemişe cefası Nesimi'ye:

Sen sanma kim Nesimi'ye yarin atası yok.

 

-28-

Gözün aç gör ey talip Ali`dir her kan-ı server

Muhammed aşk ile derya Ali’dir kıymeti gevher

Muhammed ilme kan oldu Ali nutku-ı beyan oldu

Ana her sır beyan oldu Ali’dir hacer-i kanber

 

Ali’dir cümlenin canı Muhammet’tir Ali kanı

Hakikattir Ali şanı Ali’dir yar-ı peygamber

Hezaren türlü cümbüşler Ali emri ile işler

Varır yazlar gelir kışlar Ali’dir cisme can-perver

 

Ne bilsin cahil ü nadan Muhammed ya Ali kimdir

Muhammed serveri dindir Ali’dir cümleye rehber

Ali evvel Ali ahir Ali zahir Ali batın

Ali şems-i münneverdir Ali’dir nur ile enver

 

Âli’dir her şey için can Ali’dir yar ile mihman

Ali rahim Ali rahman Ali`dir cümleye server

Ali vahid Ali ehad Ali ferd ü Ali Samet

Ali’dir cümleye rahman Ali’dir şaf’ i mahşer

 

Ali sultan Ali süphan Ali cennet Ali Rıdvan

Ali dindir Ali iman Ali’dir sak-i Kevser

Ali’dir ol veliyyu’llah Ali’dir mazhar-ı Allah

Ali nurundan ey va’llah münneverdir yedi kişver

 

Ali’dir Haydar-ı Kerrar ol aldı kal’a-i Hayber

Ali’dir katil-I küffar Ali’dir miri her leşker

Nesimi’nin dil ü canı münevverdir Ali nuru

Ali vala Ali a’la Ali`dir server-i safder

 

-29-

Hak kendi nurundan övmüş yaratmış,

Padişah eylemiş ilin üstüne..

Gördüm cemalini selavat verdim,

Sokulmuş civalar serin üstüne

 

Vallahi Kur`an`dır senin yüzlerin

Yasin-i Şeriftir iki gözlerin

(İnna Fetahna) dır senin sözlerin,

(Veddullah) inmiştir dilin üstüne

 

Kirpiklerin üstüne benler dizilir

İkrarından dönen Hakk`tan üzülür

Ak göğsün üstüne (Tebbet) yazılır

(Vesşems) ,inmiştir kolun üstüne

 

Seyyid Nesimi`dir şem`in çırsı,

(Errahman) dır iki kaşın arası,

Güzel Besmeleyle Elham Süresi

Elif Lam inmiştir Kaddin üstüne

 

-30-

Har içinde biten gonca güle minnet eylemem

Arabi farisi bilmem, dile minnet eylemem

Sırat-i müstakim üzre gözetirim rahimi

iblisin talim ettiği yola minnet eylemem

 

Bir acaip derde düştüm herkes gider karına

Bugün buldum bugün yerim, hak kerimdir yarına

Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına

Rızkımı veren hüda'dır, kula minnet eylemem

 

Oy Nesimi, can Nesimi ol gani mihman iken

Yarın şefaatlarım ahmed-i muhtar iken

Cümlenin rızkını veren ol gani settar iken

Yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem

 

-31-

Her dil alem serveririz ya Muhammed ya Ali

Cümlenin hem mihterisiz ya Muhammed ya Ali

 

Hadi- i rahman çü sizsiz her dü alemde bu gün

Cümle nazır manzarısız ya Muhammed ya Ali

 

Du cihanın afitab u mab- tab u şems'ısız

Zulmetin hem enverisiz ya Muhammed ya Ali

 

Şanınızda geldi hem taba ve yasin hel eta

Ve'd- duhanun defterisiz ya Muhammed ya Ali

 

Ayet- i lev- lak ilen hem la- fetanın ma'nisi

Lahmike lahmi yerisiz ya Muhammed ya Ali

 

Emr- i ma'rufun beyanı sizden oldu aşkar

Nehy işlerden berisiz ya Muhammed ya Ali

 

Dürr- i şeb- var ile gevher nutkunuzdur bi- güman

La- mekanın cevherisiz ya Muhammed ya Ali

 

Ol zaman kim kıldınız cümcümeyi ihya eden

Padişah- ı Berberisiz ya Muhammed ya Ali

 

Hayberiler tek zeberdesti yine katl eyleyen

Öldüren hem Anterisiz ya Muhammed ya Ali

 

Tanlagı günde şefa'at hem yine sizden olur

Hem ResUl ü Haydarisız ya Muhammed ya Ali

 

Fatıma Zehra betül- i kurratü'l aynı resul

Bab- ı Şeberr ü Şübbersiz ya Muhammed ya Ali

 

Şah Zeynü'l- Abidindir ol imam- ı reh- nüma

Şah Bakır Ca'ferısiz ya Muhammed ya Ali

 

Musi- i Kazım imam ü hem Rıza vü hem Taki

Hem Ali- i Askerisiz ya Muhammed ya Ali

 

Mehdi- i sahib- zamandır Hadi- i rahman bu gün

Evvel ü hem ahırısız ya Muhammed ya Ali

 

Tanlağı günde şefa'at sizden umar has uam

Şah- ı yevmü'l- mahşerisiz ya Muhammed ya Ali

 

Ma'den - i sıdk u safa vü hem yine lutf u kerem

Hem sadefin cevherisiz ya Muhammad ya Ali

 

Bu fakir - i bi - neva sizden umar her dem deva

Lutf ile ihsan verisiz ya Muhammed ya Ali

 

Bu Nesimi pür - zebandır vasfınıyzda neylesin

Gece gündüz sözlerisiz ya Muhammed ya Ali

 

-32-

Kadir geceleri fırsat sizindir

Böyle Hakk mihmanı can ele girmez

Peygambere yüzler sürmek bizimdir

Gitti bu günkü gün dün ele girmez

 

Azrail el sunar alır canı

Cehteyle burada menzil alasın

Nasip olur mu bir daha göresin

Duasın alacak kul ele girmez

 

Kimler dinler avazını ününü

Allah'ın velisi imam soyunu

Böyle Hakk mihmanı can ele girmez

Özünü kul eyle iman bulasın

 

Ey Nesimi sakın durup oturma

Sırrını sakla nadana taş götürme

Cehteyle de imanını yitirme

Zay edersin din iman ele girmez

 

-33-

Kalbim defter,dilim kalem yazarım

Hakikat emrini duyaldan beri

Yitirdim Leyla'mı gurbet gezerim

Mecnun gibi aşka uyaldan beri

 

Bize dört kitaptan haber verildi

Kamil olduk akıl başa derildi

Kafir Şeytan merdut oldu sürüldü

Hakkın dergahından sürelden beri

 

Çıkıncak Mi'raca Hazret-i İmam

Diledi Mevladan ümmetin tamam

Nur ile sarıldı bu cümle alem

Saadet tacını geyelden beri

 

Mahlasım Nesimî ismim ALİ'dir

Bu çarh dönmektedir,sanman halidir

Şükür kalbim iman ile doludur

Cürm-ü isyanımız bilelden beri

 

-34-

Kemter kuluyum ALİ'nin ol Şah-ı karemdir

HASAN başımın tacı, HÜSEYN gözümde nemdir

İmam ZEYNEL'ABA, BAKIR mihr-i hürremdir

'Ve salli ala seyyidina al-i Muhammed'

 

İmam CAFER-İ SADIK gibi bir dahi arifan

İmam MUSY-I KAZIM olmaya sultan

Cihan yüzünü görse değer o şah-ı Horasan

'Ve salli ala seyyidina al-i Muhammed'

 

İmam MUHAMMED TAKİ gözlerime ayni ziyadır

İmam NAKİ sayesi ol mürg-ü Hümadır

İmam Hasen-ül Askeri derdimize ayni şifadır

'Ve salli ala seyyidina al-i Muhammed'

 

MUHAMMED MEHDİ zuhur ede nihan kalmaya perde

Havariçler geçse gerek tig-ü teberde

Seyyid Nesimî mehdin okur şam-u seherde

'Ve salli ala seyyidina al-i Muhammed'

 

-35-

Merhaba, hoş geldin, ey ruh-i revanım, merhaba!

Ey şekerleb yar-i şirin, lamekanım, merhaba!

 

Çün lebin cam-i cem oldu nefhe-i Ruhülkudus,

Ey cemilim, ey cemalim, behr-ü kanım, merhaba.

 

Könlüme heç senden özge nesne layık görmedim,

Suretim, aklım, ugulum, cismü canım, merhaba.

 

Ey melek suretli dilber, can fedadır yoluna,

Çün dedin lehmike lehmi, gane kanım, merhaba.

 

Geldi yarim naz ile, sordu, Nesimi, nicesen?

Merhaba, hoş geldin, ey hırdadehanım, merhaba.

 

-36-

Nuruna kıldı nazar ol halik - ı pervane

Aba döndü derdim ol hayretten oldu tarumar

Ol nurun kandiline yazmıştı der - ruz - ı şumar

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

Tütününden nüh felek oldu mu'allak ser - nigün

Köpügünden yedi kat yerler döşendi dar

Ol felekler gidişinden söyledi ay ile gün

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

Kudretinden Hak yarattı kubbe - i zerrin - nigar

Kubbenin hem girdisinden oldu bu ley ü nehar

Çarlı - ı gerdanı anun ismiyle döndürdü medar

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

Akl u aşk u nefs - i can hazrette idi intizar

Bir avuç toprağa çün kıldı nazar perverdigar

Ademin cismi anun ismiyle oldu üstüvar

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

Ademe verdi keramet huld ü cennatü'n - na'im

Cümle ana secde kıldı gayrü şeytani'r - racim

Ademin vechinde yedi hattı yazmıştı kadim

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

Nemrudun mancınığından nara atıldı Halil

Narı gülzar eyledi ana çün ol Rabb - ı celil

Bu mübarek ismi geldi nara urdu Cebra'il

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

Eyyuba oldu havale yedi yıl renc ü bela

Rabbena söylerdi da'im hazretinde Rabbena

Uş bu ismi yad kıldı buldu ol gamdan neca

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

Samiri Fir'avn için sihr etti ba - izn - i Huda

Hem nida Musaya geldi saldı elinden asa

La - tehafü hakkına geldi bu ism ilen dü'a

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

Ta Süleyman nebi oldu cihanda padişah

İns ile cinn ü tuyur ferman idi ba - hükm - i - şah

Hateminin nakşına yazdı bu ismi şol ilah

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

Hakkın emriyle getirdi Cebra'il Adem demi

Hem meşamından üfürdü kamil etti Meryemi

İsi anun ismini yad etti boldu hem - demi

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

Ahmed ü Mahmud u Kasım çıktı ber - arş - ı mecid

Hem Esedu'llahı gördü dergaha olmuş mürid

Ber - mezid olsun ana bu ism ü devlet ber - mezid

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

Gitti bu hicran demi geldi çü eyyam - ı bahar

Sad hezaran murg - zar açıldı oldı murg zar

Bülbül ü kumri mutabbak söyledi vasfın hezar

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

Dünyeye geldi Ali çün adı oldu şeh - suvar

Yerler anun ismi le çünkü tuttular karar

İslam anun ismi ile İslama geldi iftihar

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

Ta hayalinle gönül mülkünde seyran eylerim

Ben beni ol şahımın medhinde hayran eylerim

Ben Nesimi`yim şebin vasfını destan eylerim

La -feta illa Ali la - seyf e illa zü'l - fekar

 

-37-

Sabahın seherinde kakdım uyandım

Meded,günahlarım bağışla sultan

Şah-ı Merdan görünür gözüme

Meded,günahlarım bağışla sultan

 

Mücizat gösterdi dıvara bindi

Seksen bin erlere ser-çeşme oldu

Rum'un gözcüsü pirimdir kendisi

Meded,günahlarım bağışla sultan

 

Aman meded arşda,kürsde ulusun

Pirim Hünkar Hacı Bektaş Veli'sin

Günahlar kılmaz Muhammed Ali'sin

Meded,günahlarım bağışla sultan

 

İmam-ı Hasan'ı yanımda bildim

İmam-ı Hüseyn'in nurunu gördüm

İmamlar serveri Zeynel'den...

Meded,günahlarım bağışla sultan

 

Ol İmam Bakır'ı seven yorulmaz

Adım kandır günahlara kalınmaz

Okur İmam Cafer sırrı bilinmez

Meded,günahlarım bağışla sultan

 

Mansur'u dara çektiler dönmedi

Musay-ı Kazım'ın kanı dinmedi

Remiz çalındı kimseler bilmedi

Meded,günahlarım bağışla sultan

 

Muhammed Taki'den Naki'ye erdim

Askeri dilimde tespihim virdim

Alemler serveri Mehdi...

Meded,günahlarım bağışla sultan

 

Ademin cennette nurunu gördüm

Rıza ile meydanda durdum

Melekler Adem'e secde etti

Meded,günahlarım bağışla sultan

 

Seyyid Nesimî'nin mühib yarisin

.............. şem'in yansın çırasın

Şah-ı Merdan cümlesinden olsun

Meded,günahlarım bağışla sultan

 

-38-

Sorma be birader mezhebimizi

Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır

Çağırma meclis-i riyaya bizi

Biz şerbet bilmeyiz dolumuz vardır

 

Biz müftü bilmeyiz fetva bilmeyiz

Kıl ü kal bilmeyiz ifta bilmeyiz

Hakikat bağında hata bilmeyiz

Şah-ı Merdan gibi ulumuz vardır

 

Bizlerden bekleme zühd ü ibadet

Tutmuşuz evvelden rah-ı selamet

Tevalla olmaktır bize alamet

Sanma ki sağımız solumuz vardır

 

Ey zahit surete tapma hakkı bul

Şah-ı velayete olmuşuz hep kul

Hakikat şehrinden geçer bize yol

Başka şey bilmeyiz Ali'miz vardır

 

Nesimi esrarı faş etme sakın

Ne bilsin ham ervah likasın hakkın

Hakk'ı bilmeyene Hak olmaz yakın

Bizim Hak katında elimiz vardır

 

-39-

Şem'e düşen pervâneler

Gelsin bir hoşça yanalım

Aşka düşen divâneler

Gelsin bir hoşça yanalım

 

Yanmaktır bizim kârımız

Harcedelim hep varımız

Pervâneler yâranımız

Gelsin bir hoşça yanalım

 

Varım söylen şol bülbüle

Neden âşık olmuş güle

Ermek istersen ol Kül'e

Gelsin bir hoşça yanalım

 

Bülbül yuvan yıkıldı mı

Yavrun yere döküldü mü

Ölüm sana dokundu mu

Gelsin bir hoşça yanalım

 

Nesimî döğünsün taşlar

Akıtalım gözden yaşlar

Hak tariktir hey kardaşlar

Gelsin bir hoşça yanalım

 

-40-

Uykudan uyanmış şahin bakışlım

Dedim sarhoş musun söyledi yok yok

Ak elleri elvan elvan kınalı

Dedim bayram mıdır söyledi yok yok

 

Dedim ne gülersin dedi nazımdır

Dedim kaşın mıdır dedi gözümdür

Dedim ay mı doğdu dedi yüzümdür

Dedim ver öpeyim söyledi yok yok

 

Dedim aydınlık var dedi aynımda

Dedim günahım çok dedi gönlümde

Dedim mehtap nedir dedi koynumda

Dedim ki göreyim söyledi yok yok

 

Dedim vatanım mı dedi ilimdir

Dedim bülbül müdür dedi gülümdür

Dedim Nesimî Şah dedi kulumdur

Dedim satar mısın söyledi yok yok

 

-41-

Vahdet kaynağından dolu içenler

Kanmıştır badeye şarap istemez

Hakikat sırrına candan erenler

Ermiştir mahbuba mihrap istemez

 

Bu yolda can yoktur, canan isterler

Gönül kabesinde erkan isterler

Adem'e secdeyi her an isterler

Başka bir ibadet, sevap istemez

 

Ariftir mushaftan dersler okuyan

Tevrat'ı İncil'i ezber okuyan

Cemal-i mushafı bir bir okuyan

Almıştır fermanı Kur'an istemez

 

Nesimi'yem aşkla zar-u zar olan

Ezel ikrarında ber karar olan

Kiramen katibe yar-ı gar olan

Düşmüştür defteri kitap istemez

 

-42-

Yandı yürek yâr elinden

Bilmem yara ne edeyim

Takatım yok dosta varam

Çare bilmem ne edeyim

 

Bir yara dışardan olsa

Halk ona bir merhem çalar

Benim yaram içerdendir

Çare bilmem ne edeyim

 

İki hekim geldi üstüme

Biri dilli birisi lal

Dilliye cevap veremedim

Bilmem ki lala ne deyim

 

Nesimi'ye dediler ki

Derdine bir derman ara

Bize derman Hakk'tan ola

Çare bilmem ne edeyim

 

-43-

Yoluna canlar fedadır ya Aliyyelmürtaza

Destgirin hem Hüdadır ya Aliyyelmürtaza

 

'Lahmüke lahmi' dedi çün ol şefiülmüznibin

Ol da hakkında nidadır ya Aliyyelmürtaza

 

Zülfikarın haricin boynundan eksik olmasın

Sana Hakktan bu atadır ya Aliyyelmürtaza

 

Ey şu kimse sevmedi bunda seni anda olur

Havz-ı kevdesden cüdadır ya Aliyyelmürtaza

 

Kim ki zahir görmedi nakşında nakkaaşı ayan

Bi-basirettir a'madır ya Aliyyelmürtaza

 

Bu Nesimî mehdin okur, kıl inayet sen ana

Eşiğinde bir gedadır ya Aliyyelmürtaza

 

 

                                                 Ozanlarımız -