Âşık Remzâni

 

 

 

AŞIK DAİMİ   73

 

Hazırlayan:  Hasan OYTUN

 

            1932 - 1983. İstanbul’da doğdu. Asıl adı İsmail Aydın’dır. Dedelerinin ikisinin de saz şairi olmasının etkisiyle küçük yaşta bağlama çalmasını ve aşıklık geleneğini öğrendi. Ancak ilk ustası Aşık Davut Sulari’dir. Yaklaşık 10 yaşında Davut Sulari’nin yanında çıraklığa başlayan Daimi, 2,5 yıl kadar birlikte dolaşarak geleneğe, şiire ve türküye ilişkin bilgisini pekiştirdi. Aşık Daimi, 1950 yılında İstanbul’dan ayrılarak Tercan’a yerleşti. Özellikle bu yıllar, yörede duyulduğu ve sevildiği dönemdir. Aynı zamanda kendisinin de aşıklık geleneğini yörede pekiştirmesine fırsat oldu. 1962’den sonra yeniden İstanbul’a dönen Daimi ölümüne dek orada yaşadı. Geçmişi dolayısıyla Tercanlı Daimi olarak anıldı. Önceleri usta malı türküler söyleyen Aşık Daimi daha sonra kendi deyişlerine ağırlık verdi. 1948 yılında «Bir seher vaktinde indim bağlara» dizesiyle başlayan ilk türküsünü yazıp müziklendiren ve yaşamı boyunca arşivlere yüzlerce türkü kazandıran Aşık Daimi, TRT tarafından açılan sınavı kazanarak kaşeli sanatçı oldu. Özellikle yaşamının son 20 yılında birçok genç aşığı etkiledi. Uzun yıllar birçok sanatçı ve aşığa bağlama dersleri verdi. Şiirlerinde sevgi, doğa ve her türden ayrımcılığı eleştiren, insan öğesini öne çıkaran konuları işledi. Türkiye ve Avrupa’nın çeşitli kentlerinde konserler verdi, birçok kaset doldurdu. Yadigar Aydın Orhan tarafından hazırlanan Daimi’nin tüm şiirleri/türkülerinin toplandığı kitap «Aşık Daimi, Hayatı ve Eserleri» (1999) adıyla yayımlandı. 

 

 

-1-

Arzu çekerim o yare

Bir gün olur gelir diye

Şu sinem oldu bin pare

Cananını bulur diye

 

Aşk ile bağrım ezerim

Söyler derdimi yazarım

İlde umutlu gezerim

Yar halimden bilir diye

 

Ararım lebi balımı

Kuruttu budak dalımı

Yare söylerim halımı

Göz yaşımı siler diye

 

Gördüm yari otağında

Yandırdı gençlik çağında

Yazık ömrümün bağında

Gonca güller solar diye

 

Daimi'yim bir kemterim

Kara Bağrımı döğerim

Naçarım boynum eğerim

Bu dert bende kalır diye

 

-2-

Arzuladım ben de dostu görmeğe

Çekti huzuruna aldı dost beni

Diz çöktüm önünde yüzüm sürmeğe

Aldı yerden yere çaldı dost beni

 

Cehalet bir perde çekti önüme

Yazık oldu baharıma ömrüme

Teselli ararken garip gönlüme

Aşkın girdabına saldı dost beni

 

Dertli Daimi'yim gurbet ellerde

Türkümüz söylenir esen yellerde

Sessiz vadilerde ıssız çöllerde

Aradı sonunda buldu dost beni

 

-3-

Aşkın tüfengini taktım boynuma

Avcıyım peşinde gezerim leylam

Bir gece üryan ol gel gir koynuma

Leblerinden bade süzerim leylam

 

Sen içirdin bana aşkın tasını

Mevlam silsin gönüllerin pasını

Yardan ayrılanlar tutar yasını

Giyinmem alları çözerim leylam

 

DAIMl'yim derdin söyler dostuna

Maşuk isen girme aşık kastına

Koyun beni yar yolunun üstüne

Böylece kazılsın mezarım leylam

 

-4-

Aşkına düşeli yandım kül oldum

Derdimdir Muhammet dermanım Ali

Elin tutup bir mürşide kul oldum

Yolumdur Muhammet erkanım Ali

 

Hakikat bezmine kadim şah olan

Cümle müminlere kıblegah olan

Tarikat elinde mihri mah olan

Demimdir Muhammet devranım Ali

 

Mümin olur kör nefisten sakınan

Muhabbetin güllerini takınan

Dört kitabın beş yerinde okunan

Bağımdır Muhammet reyhanım Ali

 

Bir mihnet eyledim şahlar şahına

Düzdüm katerimi aşkın rahına

Yüzümü sürmüşem dost dergahına

Üstadım Muhammet burhanım Ali

 

Daimi'yim gördüm hakkın yolunu

Derdim dost bağının gonca gülünü

Teslim olup tuttum pirin elini

Temelim Muhammet mekanım Ali

 

-5-

Aşıkını bu menzile erdiren

Her ne halde isem bilir dost beni

Bir noktada bin bir hikmet gördüren

Her ne halde isem bilir dost beni

 

Çekip katarını yola gelene

Canım kurban olsun halden bilene

Şu gönlüm yar olmaz yüze gülene

Her ne halde isem bilir dost beni

 

Mümin olan muhabbeti hal eyler

Özünü alemde türap yol eyler

Nadan olan ismimizi pul eyler

Her ne halde isem bilir dost beni

 

Kerem eyle kurtar ulu yaradan

Ayırma bizleri cemden sıradan

Cahil olan seçmez akı karadan

Her ne halde isem bilir dost beni

 

Daimi eriştim seyran çağıma

Kumru dudu konar dal budağıma

Ben bağban olmuşum kendi bağıma

Her ne halde isem bilir dost beni

 

-6-

Ayırma bizi katerden

Medet senden Pirim Ali

Mahrum eyleme didardan

Medet senden Pirim Ali

Yetiş Hacı Bektaş Veli

 

Münkürü nara yandıran

Aşıkları uyandıran

Ruhumuzu inandıran

Medet senden Pirim Ali

Yetiş Hacı Bektaş Veli

 

Miinkür olan kalır matta

Ayırma doğru sıfatta

Koyma bizi arasatta

Medet senden Pirim Ali

Yetiş Hacı Bektaş Veli

 

Müminlerin yolusun sen

Muhammed'in gülüsün sen

Rahmeti bol ulusun sen

Medet senden Pirim Ali

Yetiş Hacı Bektaş Veli

 

Daimi der günümüz var

Kötülere kinimiz var

Senden özge kimimiz var

Medet senden Pirim Ali

Yetiş Hacı Bektaş Veli

 

-7-

Bağban niçin esirgersin bu gülü

Bülbül gonca güle aşık değil mi

Goncaya değmesin sakın yad eli

O gonca bülbüle layık değil mi

 

Madem ki aşk ile yoğruldu Adem

Niçin eylediler bu aşkı müphem

Niçin sevgililer ediyor sitem

Seven aşıklara yazık değil mi

 

Var mıdır dünyada kam alan kişi

Akla ziyan imiş feleğin işi

Yaktı yüreğimi aşkın ateşi

Bağrım kebap oldu yanık değil mi

 

Bu nasıl sevdadır bu nasıl elem

Kargalar dem çeker bülbüller matem

Engel bırakmıyor olalım hemdem

Acep dostlar buna tanık değil mi

 

Aşık isen sürün gel dedin geldim

Ağlarken yaşını sil dedin sildim

Sen bana kahrettin ben sana güldüm

Daimi ahtına sadık değil mi

 

-8-

Ben beni bilmezdim hatır kırardım

Meğer ilmim noksan imiş bilmedim

Ben insandan başka ilah arardım

Meğer kamil insan imiş bilmedim

 

Tüm vadiler gibi sahralar gibi

Sıradağlar gibi yaylalar gibi

Akan sular gibi deryalar gibi

Cümle alem bir can imiş bilmedim

 

Daimi'yim benliğime kanardım

Kendimi görmezdim eli kınardım

Kişiyi kendime düşman sanardım

Nefsim bana düşman imiş bilmedim

 

-9-

Ben bülbül olmuşum dostun gülüne

Karganın konduğu daldan bana ne

Aradım özümde buldum mevlayı

Mecnunun gezdiği çölden bana ne

 

Gönlüme yazılmış cananın adı

Canan imiş aşıkların muradı

Her şeyden üstündür sohbetin tadı

Arının yaptığı baldan bana ne

 

Uyulur mu ikrarsızın sözüne

Gidilir mi cehaletin izine

Varmak istiyorum aşk denizine

Mandanın yattığı gölden bana ne

 

Dertli Daimi'yim yardır sevdiğim

Gerçek aşıklara pirdir sevdiğim

İkilikte değil birdir sevdiğim

Ben beni bilirsem elden bana ne

 

-10-

Ben gönlümü kul eyledim ehli irfana

Kamil insana

Dost elinden çekmem eli gitmem yabana

Durdum divana

Dost diye diye

 

Düştüm mürşit kemendine sardım özümü

Verdim özümü

Mürşit bana ayna oldu gördüm özümü

Serdim özümü

Dost diye diye

 

Tutuştu gönlüm elinden sönmez bir daha

Dönmez bir daha

Dosttan başka gerek mi var bir kıblegaha

Girdin dergaha

Dost diye diye

 

Oturmuş gerçek erenler sohbette sazda

Demde niyazda

İçirdi deminden saki bize birazda

Gönlüm avazda

Dost diye diye

 

Daimi'yim her an arar gözlerim seni

Özlerim seni

Alır gönül köşesine gizlerim seni

İzlerim seni

Dost diye diye

 

-11-

Bir dilberim aşka layık

Gördü özümü özümü

Çok şükürler hup didara

Açtım gözümü gözümü

 

Gayri güzel neylerim ben

Aşk deryasın boylarım ben

Tenhalarda söylerim ben

Yare sözümü sözümü

 

Muradımı alamadım

Şadolup da gülemedim

Kayıp ettim bulamadım

Kumru bazımı bazımı

 

Varmışam aşk devranına

Yanar gönlüm suzanına

Nazlı yarin gerdanına

Sürdüm yüzümü yüzümü

 

Daimi'yim sevdiğime

Dermana varam hekime

Nazlı yardan özge kime

Kilam nazımı nazımı.

 

-12-

Bir gerçeğe bel bağladım erenler

Aldı benliğimi bitirdi beni

Damla idim bir ırmağa karıştım

Denizden denize götürdü beni

 

Nice kabdan kaba boşaldım doldum

Karıştım denize deniz ben oldum

Damlanın içinde evreni buldum

Yine benden bana getirdi beni

 

Buhar oldum yağdım yağmurlarınan

Toprağa karıştım çamurlarınan

Piştim fırınlarda hamurlarınan

Üstadım sofraya yatırdı beni

 

Çiğnediler dişlerinen ezildim

Vücut eleğinden geçtim süzüldüm

Çaldı kalem bir deftere yazıldım

İrfan mektebine yetirdi beni

 

Daimi'yim ermişlerin ereği

Cümle varlık tabiatın gereği

Bir ölmez ananın oldum bebeği

Aldı dizlerine oturdu beni

 

-13-

Bir niyazım vardır pirler pirine

Yetiş Hacı Bektaş sen imdat eyle

Gerçek erenlerin hüsn-i nuruna

Yetiş Hacı Bektaş sen imdat eyle

 

Horasan elinden Uruma gelen

Cümle düşmüşlerin eynini alan

Cümle evliyaya hem rehber olan

Yetiş Hacı Bektaş sen imdat eyle

 

Şimdiki insanlar yoldan azarlar

Haktan korkmayıp da ahkam bozarlar

Adem düşürmeye kuyu kazarlar

Yetiş Hacı Bektaş sen imdat eyle

 

Geldi gaflet çöktü bu zaman kula

Hiç giren kalmadı erkana yola

İmanı satarlar akçeye pula

Yetiş Hacı Bektaş sen imdat eyle

 

Softalar ters anlar mana hecesiz

Nideyim dünyada varı yücesiz

Daimi bir güldür gezer goncasız

Yetiş Hacı Bektaş sen imdat eyle

 

-14-

Bir Seher Vaktinde İndim Bağlara

Öter Şeyda Bülbül Gül Yarelenir

Bakmaz Mısın Sinemde Ki Dağlara

Derdim Dökmeye Dil Yarelenir

 

Boş Geçirmeyelim Gel Bu Çağları

Dolaşalım Sahraları Dağları

Bir Gün Gazel Döker Ömrün Bağları

Eser Sam Yelleri Dal Yarelenir

 

Daimi’yim Eder Çeşm-i Çırağı

Dostun Muhabbeti Cennet Otağı

Ancak Şu Dünyada Derdim Ortağı

Sazım Figan Eder Tel Yarelenir

 

-15-

Bu gün canan geldi bize

Dudak saki diller meze

Yarim tazelerden taze

Koklamaya kıyamam ki

 

Benim yarim güle benzer

Ovada sümbüle benzer

Şakıyan bülbüle benzer

Sohbetine doyamam ki

 

Yıldız gibi muallakta

Doğarken gördüm şafakta

Gerdanında nokta nokta

Benlerini sayamam ki

 

Bozucuya dahil miyim

Uyur gezer gafil miyim

Madem Aşık Daimi'yim

Ben cahile uyamam ki

 

-16-

Bu nasıl devrandır bu nasıl demdir

Gel bazı halimi sor nazlı güzel

Ruzu şep çektiğim hicrandır gamdır

Ne müşkül haldeyim gör nazlı güzel

 

Aşkın bülbül gibi beni zareler

Çıkardım alleri giydim kareler

Bulamadık şu derdime çareler

Lütfedip yaremi sar nazlı güzel

 

Hülyalar ederim coş eder gönlüm

Ömür baharını kış eder gönlüm

Aşkın zehirini nuş eder gönlüm

Sensin şu özüme kar nazlı güzel

 

Nazar kıl gönlümün yanan narını

Aşığım çekerim aşkın darını

Dağ olsa taşımaz ahuzarımı

Dünyalar başıma dar nazlı güzel

 

Daimi der şeker misin bal mısın

Lale misin sümbül müsün gül müsün

Huri misin melek misin kul musun

Bilinmiyor öten giz nazlı güzel

 

-17-

Bulmak isterisen eğer didarı

Semine çarh vurup pervanesi ol

Terkeyle dünyada can ile varı

Muhammet Ali'nin üryanesi ol

 

Azmeyleyip bu menzile erelim

Men-aref sırrında didar görelim

Girip bahçesinde güller derelim

Hakikat mülkünün gülşanesi ol

 

Bu müminlik bir hekmettir atalar

Bir noktada canı cana katalar

Alıp seni elden ele tutalar

Erenler katının dürdanesi ol

 

Ol nazlı cananın aşkı bendedir

Şirin muhabbeti dertli candadır

Muhammet Ali'nin nuru sendedir

Fehmeyle kendini bir tanesi ol

 

Daimi kemterim çıraklar yansın

Hakikat meydanı nura boyansın

Ol Abu Kevserden içenler kansın

Cümle aşK ehlinin meyhanesi ol

 

-18-

Dem vurup dolaştı şem-e pervane

Kül eyledi vücudumu nar aldı

Bir bade içirdi çeşmi mestane

Aklımı başımdan nazlı yar aldı

 

Ebrular yay olmuş kaşları keman

Düş oldum aşkına el aman aman

Bağban oldum dost bağına bir zaman

Taze bitmiş goncalarım har aldı

 

Yeridir de deli gönül yeridir

Vefasız dost olan ömür çürüdür

Bir ah çeksem dağı taşı eridir

Şu dertli gönlümü ahuzar aldı

 

Coşunada deli gönül coşuna

Çok hal gelir aşıkların başına

Meğer dost demişim boşu boşuna

Güvendiğim dağları da kar aldı

 

Daimi'yim dönmez gider yolunca

Gönülde şad olur dostu bulunca

Mürşidi Kamile yakın olunca

İşte henüz bahçelerim gül aldı

 

-19-

Dilber sevdakarım gönlüm sendedir

Halimi sormaya merhamet eyle

Hak bilir ki senin aşkın bendedir

Halimi sormaya merhamet eyle

 

Aşkın ile ince belim büküldü

Du çeşmimden kanlı yaşım döküldü

Ah çektikçe yarelerim söküldü

Halimi sormaya merhamet eyle

 

Yeter aşığını güldür ağlatma

Ciğerciğim aşk oduna dağlatma

Varıp zülfün yad ellere bağlatma

Halimi sormaya merhamet eyle

 

Seni seven aşık yanar yakılır

Aşk hançeri şu sineme çakılır

Zülfün kement olmuş cana takılır

Halimi sormaya merhamet eyle

 

Daimi'yim eriştiğim çağlara

Bülbül figan eder iner bağlara

Mecnun olup düştüm yüce dağlara

Halimi sormaya merhamet eyle

 

-20-

Eğer gider isen yarin iline

Selamımı yare ver seher yeli

Can bülbülü hasret kaldı gülüne

O gül çehresini gör seher yeli

 

Yürüdüğün yollar duman mı dağ mı

Etrafı yeşillik bahçe mi bağ mı

O nazlı sevdiğim hasta mı sağ mı

Bir kez hatırını sor seher yeli

 

Kirpikleri oktur sineme çakar

Gören aşıkların bağrını yakar

Yarim seher vakti seyrana çıkar

Zülfünü yüzüne vur seher yeli

 

Elleri kınalı yakılar ile

Göğsü elvan elvan takılar ile

Yayladan aldığın kokular ile

Yarin çevresini sar seher yeli

 

Dertli Daimi'yim buralı olsam

Güzeller yurdunun maralı olsam

Şu gurbet ellerin kiralı olsam

Yardan ayrılması zor seher yeli

 

-21-

Ela gözlü nazlı yarin sevdası

Mecnun edip saldı çöllere beni

Çoktur o güzelin bize cefası

Mecnun edip saldı çöllere beni

 

Bülbül oldum dost bağına giderim

Yar halım bilmezse ya ben niderim

Avcı oldum dost izini güderim

Mecnun edip saldı çöllere beni

 

Benim o güzelim ruhi revanim

Bakmıyor halime artar figanım

Bozuldu dünyada çarhi devranım

Mecnun edip saldı çöllere beni

 

Gülemedim şu dünyada ağladım

Derdime dert ile merhem bağladım

Hicran ateşiyle yürek dağladım

Mecnun edip saldı çöllere beni

 

Daimi'yim devranım var demim var

Yardan ayrılmışam bitmez gamım var

Bu çeşmimden akan kanlı nemim var

Mecnun edip saldı çöllere beni

 

-22-

Enelhak denilen mana özünü

Anladık sırrını ayana geldik

Hep bir idik iptidada mekanda

Serpile serpile bu yana geldik

 

Hoş bir hikayettir Adem'le Havva

Müsbet tekamülden olmadık tenha

Erdem tabiattan insana reva

Canı birleştirdik canana geldik

 

Cevherin özüdür cismi insanın

Hakkın sıfatıdır resmi insanın

Yalnız cehalettir hasmı insanın

Yıkıp yok etmeye meydana geldik

 

Mayası hakikat gevheri hüma

Tükenmez madeni bir oldu sima

Sormadılar bize kağıt diploma

Yazıldık mektebi irfana geldik

 

Daimi'yiz toplum ereğimizdir

Topluma yönelmek gereğimizdir

Toplum ile çarpan yüreğimizdir

Can ile baş ile kurbana geldik

 

-23-

Erenler babında içtim bir dolu

Hakikatli ulu meydana vardım

Mümin müslim hepsi sürer bu yolu

Bendine bend olup erkana vardım

 

Ben bir bezirganım her ilde gezmem

Her olur olmaza metanım çözmem

İlme hizmet edip okuyup yazmam

Hak ile Hak olan bir cana vardıım

 

Mürşüdüm emretti çırağım yaktım

Açtı can gözümü didara baktım

Katre olup her dem engine aktım

Dürrü meknıın saçan bir kana vardım

 

Bu bir sırrı haktır erebilene

Hakikat gülünü derebilene

Hak bendedir benim görebilene

Enel Hak deyuben urgana geldim

 

Ey Daimi ne ustasın malın var

Arı gibi her çiçekten balın var

Hümdülillah edep erkan yolun var

Kırkların Cemi'nde Selman'a vardım

 

-24-

Ervahi ezelde sulbü maderde

Bize Kibriyadan nur geldi geldi

Kalktı ara yerde kalmadı perde

Cümle aşıklara kar geldi geldi

 

Gönlümün çırası tutuştu yandı

Benim bu feryadım arşa dayandı

Kerbela çölleri kana bulandı

Bu hal müminlere zar geldi geldi

 

Tarikat yolları sürülmez oldu

Kayıptır nişanlar görülmez oldu

Hakikat bağına girilmez oldu

Muhabbet gülüne har geldi geldi

 

Mekan oldu bana dağlar yüceler

Aşkın kitabından aldım heceler

Yine çattı şu matemli geceler

Aşkı şavk ehline zar geldi geldi

 

Daimi müşküller seçilemiyor

Uğru var yollarda geçilemiyor

Nihan oldu sırlar açılamıyor

Bu zaman bizlere dar geldi geldi

 

-25-

Evvel yol erkanı sürdüğüm demler

Semah dönmek bize Ali'den kaldı

Hakikat gülünü derdiğim demler

Semah dönmek bize Ali'den kaldı

 

Mümin olan sürer bu kadim rahı

Ziyaret eyledik ulu dergahı

Kırkların ceminde yaptı semahı

Semah dönmek bize Ali'den kaldı

 

Mümin olanlarda nişan bilinir

Mürşidi kamilden ilham gelinir

Tarikat babında menzil alınır

Semah dönmek bize Ali'den kaldı

 

Riayet eyledik bir gerçek zata

Teberra okurlar eğri sıfata

Dört kapı sırrını geldik ispata

Semah dönmek bize Ali'den kaldı

 

Daimi'yim bu menzile göçmeli

Yetmiş üç farz ile müşkül seçmeli

Talip olan hicabını açmalı

Semah dönmek bize Ali'den kaldı

 

-26-

Ey erenler gelin nazar eyleyin

Hakikat bağının gülünden geldim

Açtım metahımı pazar eyledim

Bezmi muhabbetin gölünden geldim

 

Azmeyleyip nazlı pire dayandım

Himmet etti gafletlerden uyandım

İçtim dolusunu nura boyandım

Firdevsi alanın elinden geldim

 

Münkürler düşerler gümana pasa

Devranımız vardır düşmeyiz yasa

Göklere çekildi Hazreti İsa

Hazreti Meryem'in telinden geldim

 

Arif olan kişi irfana gelsin

Men aref sırrını fehmedip bilsin

Aşk ehli olanlar nasihat alsın

Muhammet Ali'nin yolundan geldim

 

Daimi'yim vardır ülfetim nazım

Erenler bağında kumruyam bazım

Özbe öz dedemdir Musayi Kazım

İmamı Rıza'nın belinden geldim

 

-27-

Ey gaziler ben dostların yarenlerin aşıkıyım

Arzeyleyip halimizi soranların aşıkıyım

 

Dost yolunda can verenler kendisi canan olur

Aynel yakın dost yüzünü görenlerin aşıkıyım

 

Mevcut olan cümle varlık bir madenin cevheridir

Bu aşkın gerçek sırrına erenlerin aşıkıyım

 

Senlik benlik küfrü mezhep perde imiş aşıklara

Varlığını dost yoluna verenlerin aşıkıyım

 

Cemiyette edep gerek marifettir kemalet

Hakikatin güllerini derenlerin aşıkıyım

 

Silelim gönül evinden ikilik aynasını

Karar eyleyip birlikte duranların aşıkıyım

 

Şekilden kisveden geçip dertli Daimi gibi

Özünü aşk yollarında yoranların aşıkıyım

 

-28-

Ey nazlı sevdiğim mestane gözlüm

Ne müşkül haldeyim bil insaf eyle

Şahin kırdı kanadımı kolumu

Bunaldım çöllerde gel insaf eyle

 

Bu aşkın ateşi gizli tendedir

Damardadır iliktedir kandadır

Derdin bende ise derman sendedir

Elimi eline al insaf eyle

 

Doldurmuş testiye yayla suyunu

Selviler kıskanır usul boyunu

Türkmen misin öğreneyim soyunu

Çatma kaşlarını gül insaf eyle

 

Hoş geliyor bana sitemin nazın

Mest ediyor beni bülbül avazın

Geçmeden baharın bitmeden yazın

Dili süt dudağı bal insaf eyle

 

Mor zülüfün ak gerdana düşmesi

Daimi'nin sinesini deşmesi

Sensin aşıkların hayat çeşmesi

Ak biraz kalbime dol insaf eyle

 

-29-

Gece gündüz okuram

La ilahe illallah

Bülbül oldum şakıram

La ilahe illallah

 

Alemlerin hudası

Oldum pirin gedası

Gönüllerin cilası

La ilahe illallah

 

Mümin olur takınan

Kör nefisten sakınan

Dört kitapta okunan

La ilahe illallah

 

Münkür olan azılı

Bu defterden kazılı

Dört kitapta yazılı

La ilahe illallah

 

Aşıklara sevdası

Eser aşkın havası

İmamların duası

La ilahe illallah

 

Hakikatin çırası

Müminlerin töresi

Geldi hakkın süresi

La ilahe illallah

 

Müminlerin topusu

Muhabbettir tapusu

Sekiz Uçmak kapusu

La ilahe illallah

 

Düştük Hak taktirine

Varılmaz tedbirine

Seltna'nın keşkürüne

La ilahe illallah

 

Gider Şaha siyadet

Oldu bize bu adet

Ehlimana şahadet

La ilahe illallah

 

Dört kapının çırağı

Müminlerin durağı

Yerin göğün direği

La ilahe illallah

 

Şen olur aşk otağı

Açılır cennet bağı

Okunur seher çağı

La ilahe illallah

 

Daimi'nin yücesi

Geldi Kadir gecesi

Cebrailin hecesi

La ilahe illallah

 

-30-

Gel ey gönül zikredelim Hudayı

Bayram gecesinde bayram gününde

Umalım Huda'dan lütfü etayı

Bayram gecesinde bayram gününde

 

Müminler Hu çeker dökülür yaşlar

Hakka niyaz eyler dağ ile taşlar

Zikreder seherde envayi kuşlar

Bayram gecesinde bayram gününde

 

Cümle melaykeler secdeye iner

Hep çarhi felekler Hak diye döner

Arşı Asuman'da kandiller yanar

Bayram gecesinde bayram gününde

 

Halil İsmail'in kolun bağladı

Annesi de ciğerini dağladı

Cümle peygamberler hep kan ağladı

Bayram gecesinde bayram gününde

 

O zaman Huda'dan bir ihsan oldu

Arafat Dağında koç kurban oldu

Anda cümle cihan şaduman oldu

Bayram gecesinde bayram gününde

 

Aşıklar mey ile muhabbet eyler

Hakkı seven canlar ibadet eyler

Adettir dost dostu ziyaret eyler

Bayram gecesinde bayram gününde

 

Daimi her mührün kalbe basılır

Mescidül Kabeye kandil asılır

Kurbanlar tığlanır koçlar kesilir

Bayram gecesinde bayram gününde

 

-31-

Gine havalandı aşk pervanesi

Düşüp aşk oduna tüter değil mi

Haberdar mı bilmem Hublar danesi

Bülbül can içinde öter değil mi

 

Dırgeyledin benden hüsnü menanın

Senin de bozulur bağın bostanın

Güzel yok mu senin dinin imanın

Senden çekticeğim yeter değil mi

 

Daimi hüsnüne kurban olayım

Arayıp ben seni kanden bulayım

Senden ayrılırsam nerde kalayım

Ayrılık ölümden beter değil mi

 

-32-

Gitme turnam gitme nerden gelirsin

Sen nazlı canana benzersin turnam

Her bakışta beni mecnun edersin

Sen kaşı kemana benzersin turnam

 

Turnam gökyüzünde pervane döner

Maşuk aşıkına badeler sunar

Aşar karlı dağı engine konar

Sen mahi tabana benzersin turnam

 

Üzülüdür deli gönlüm üzülü

Mah yüzüne çifte benler düzülü

Seni sevmeyenler haktan yüzülü

Abdal Pir Sultan'a benzersin turnam

 

Bu yanada telli turnam bu yana

Çevirme yüzünü bizden o yana

Az gelmiş emsalin fani cihana

Yusuf u Kenan'a benzersin turnam

 

Daimi'yim aşkın sinemi yakar

Ah ile feryadım semaya çıkar

Vuruldum sinemden kanlarım akar

Sen Şah'ı Lokman'a benzersin turnam

 

-33-

Girdabı dert oldum ben bu aşk ile

Beni hicran ile doldurdun zalim

Sen halım bilmezsen yadlar ne bile

Gonca güllerimi soldurdun zalim

 

Akar gözyaşlarını benzer sellere

Kimseler düşmesin böyle hallere

Derdimi söylerim dertli kullara .

Delip şu sinemi deldirdin zalim

 

Ne olur merhamet eyle lığlıma

Geçti devran gazel düştü dalıma

Seni terk eylemek düşmez yoluma

Aklımı fikrimi aldırdın zalim

 

Hüsnün nakşolıınmuş benzer mushafa

Bir niyazım bedel yüzbin tavafa

Çok yalvardım yar gelmedin insafa

Beni bu dert ile öldürdün zalim

 

Daimi'yim eyvah beni ah beni

Nazlı canan sor kerem et gah beni

Eriştirsin maksuduma Şah beni

Gah ağlattın gah i güldürdün zalim

 

-34-

Göç etti katerin darü fenadan

Yerin cennet olsun var güle güle

Böyle bir takdirdir Bari Huda'dan

Hakkın cemalini gör güle güle

 

Bir Zatu Pak idin sen halin ile

Muhibbi sadıktın kemalin ile

Gidesin o baba amelin ile

Firdevs güllerini der güle güle

 

Hak rahmet eylesin bile göçünde

Kerem eyleyipte geçsin suçunda

Sual sorarlarsa kabir içinde

Orda ifadeni ver güle güle

 

Kuzuların yok ki baka peşinde

Rahmet okur yareninde eşinde

Yarın mahşer günü mizan başında

Şahın Divanına dur güle güle

 

Gönülden söylerim Daimi naçar

Gönül hüma kuştur kafesten uçar

Bu dünya fanidir gelenler göçer

Menzili kudrete var güle güle

 

-35-

Gönlümün devası Piri Piranım

Şu fani dünyadan göçtü de gitti

Gönlümün bağında suna ceylanım

Körpe kuzuların kaçtı da gitti

 

Takdir böyle yazmış ezel dünyada

Konan göçer elbet kalmaz dünyada

Yarene ahbaba etti elveda

Rutnzu hayal gibi geçti de gitti

 

Dokuz yüz kırksekiz erişti vade

Dertler tazelendi oldu ziyade

Nice bin zar ile halim ifade

Ecel peymanesin içti de gitti

 

Cümle muhibbanlar çektiler yası

Kenci nihan oldu hasların hası

Gönlümün süruru çeşmim cilası

Başıma ateşler saçtı da gitti

 

Daimi'yim asla kalmam gümanda

Er olanlar ölmez göçer bu handa

Sam yel esti güller soldu gülşanda

Bülbül bağımızdan uçtu da gitti

 

-36-

Gönül bir canana ikrar eyledi

Ötüp dost bağında şeydalanmayı

Siyah zülfün beni berdar eyledi

Dolanıp boynuma halkalanmayı

 

Bahtımı bir kara baht eylediler

Gönlümü o yare taht eylediler

Cümle aşıkanlar aht eylediler

Cananın yolunda cefalanmayı

 

Uçtu şeyda bülbül gitti yaz elden

Deli gönlüm vazgeçmiyor güzelden

İkrar etmedin mi bana ezelden

Meyvayı hüsnünle vefalanmayı

 

Aşık olan ahenk eyler saz eyler

Muhabbetin can mülkünü yazeyler

Dertli olan talep eyler arzeyler

Tabip kapusunda şifalanmayı

 

Kim ki özün aşka etti ise kul

Hakkın huzurunda oldular makbul

Daimi Hak için eyledi kabul

Leyla Leyla deyip nidalanmayı

 

-37-

Gönül hanesine kadem gelenler

Ol nazlı pirimin pervanesiyem

Car diyen kulların elin alanlar

0 nazlı pirimin mestanesiyem

 

Hayranım efendim lebin lalına

Doymak olmaz lezzetine balına

Şeyda bülbül kondu aşkın dalma

01 nazlı pirimin mestanesiyem

 

Eser gönlümüzde hakikat yeli

Çok şükür açıldı muhabbet gülü

Desti kudretinden içtim bir dolu

Ol nazlı pirimin mestanesiyem

 

Nefsin askeriyle ederiz cengi

Durmaz dalgaların aşkın ahengi

Hakikat rahmin pirdir pörşengi

Ol nazlı pirimin mestanesiyem

 

Dertli Daimi'yim yololdum kaldım

Aşkın ateşine kül oldum kaldım

Bir piri muğana kul oldum kaldım

Ol nazlı pirimin mestanesiyem

 

-38-

Güzel yare verdim ben hayalimi

Acep o dilberi bulamaz mıyım

Felek zulmeyliyor görün halımı

Yar ile şad olup gülemez miyim

 

Nazlı güzel bilmez oldu halimden

Yitirdim turnamı uçtu elimden

Yari olan yiğit korkmaz ölümden

Dost zülfünden bir tel alamaz mıyım

 

Yar görmüyor beni ne hale düştüm

Aşkın kazanında kaynayıp piştim

Coşkun seller gibi çağlayıp coştum

Yar ile sohbete dalamaz mıyım

 

Gönlüm aşka düşmüş bir bülbül gibi

Çeşmimin yaşları çağlar sel gibi

Nazlı canan benden kaçar el gibi

Ne imiş maksadı bilemez miyim

 

Daimi yim işte budur firakım

Gece gündüz bitmez derdu merakım

Ben bir pervaneyim yar da çırakım

Kapusunda köle olamaz mıyım

 

-39-

Hakikat nazar kıl efkarımıza

Şah İmam Hüseyin bendegahiyem

Yad iller giremez pazarımıza

Şah İmam Hüseyin bendegahiyem

 

Yüce dağ başları duman kar oldu

Şu geniş dünyalar başa dar oldu

İşim bülbül gibi ahüzar oldu

Şah İmam Hüseyin bendegahiyem

 

Ne kara yazılmış alnım yazısı

Asla yüreğimden çıkmaz sızısı

Fadime Ana'nın körpe kuzusu

Şah İmam Hüseyin bendegahiyem

 

Defettim gafleti attım kederi

Verdim pir yoluna can ile seri

Muhammet Ali'nin çeşmi enveri

Şah İmam Hüseyin bendegahiyem

 

Daimi'yim daim yandım aşkına

İmdat eyler fakir ile düşküne

Şu illerde döndüm deli şaşkına

Şah İmam Hüseyin bendegahiyem

 

-40-

Hakikat rumzundan mana seçenler

Hak ile birlikte bir oldu gitti

Pirler meydanında serden geçenler

Karıştı katere nur oldu gitti

 

Evvela Kur'anı enzal eyledi

Onun manasını cim dal eyledi

Ademi kendine timsal eyledi

Noktayı gönülde sır oldu gitti

 

Marifet mülküne göçemeyenler

Helal haramını seçemeyenler

Gözünü gafletten açamayanlar

Hakkın dergahından dür oldu gitti

 

Münkürün delili nevs emmaredir

Bir menzil alamaz o avaredir

Ol Ulu Divanda yüzü karadır

Yeri tamu ile nar oldu gitti

 

Daimi'yim minnetim var Hazrete

Fehmeyle nevsini düşme gaflete

Çek postunu yat köşeyi vahdete

Şimdiki insanlar şer oldu gitti

 

-41-

Hem söyleyim hem de beyan edeyim

Nuri Ahmet nesli imamda kaldı

Hakikat sırrını ayan edeyim

Kırkların mekanı pünhanda kaldı

 

Gör sual içinde sual sorarlar

Aşkın tarağıyla seni tararlar

Per kanattır se noktayla ararlar

Pe-ka-ja-ça ile harfanda kaldı

 

Kırsak yezitlerin bağrın taşını

Akıtsınlar gözden kanlı yaşını

Eğer sorar isen Şahın Başını

Yedi oğul kesen Rahban da kaldı

 

Nurumuzdan halkeyledik İsa'yı

Firavuna nisbet verdik asayı

Eğer sorar isen Turi Musa'yı

Yazılıpka nutki İmran da kaldı

 

Daimi kemterim hikmet arisi

Hatmolüben geldi beytin gerisi

İsmail'e inen koçun derisi

Ol Emrü Ümmiye Sultan'da kaldı

 

-42-

Her kişi aşık olamaz

Pir dolusun içmeyince

Arasa didar bulamaz

Külli vardan geçmeyince

 

Ta ezelden adetimiz

Yare yar muhabbetimiz

İzhar olmaz vahdetimiz

Hakikate göçmeyince

 

Aşık olan ar mı eyler

Şol alemde kar mı eyler

Sefil bülbül zar mı eyler

Gonca güller açmayınca

 

Helal karım haram yemem

Yolumda kemlik eylemem

Her kişiye beli demem

Müşkülümü seçmeyince

 

Daimi'yim der erilmez

Bu sır ağyara verilmez

Meydanda Pazar görülmez

İnci gevher saçmayınca

 

-43-

İçtim erenler demini

Ruhum uyandı uyandı

Gördüm kırkların Cemini

Nura boyandı boyandı

 

Evvel sofu eşler geldi

Dostur deyu gülbenk aldı

Mürşüt anda himmet kıldı

Çırak uyandı uyandı

 

Sürüldü semah havası

Biçildi birlik libası

Yayıldı kudret lokması

Erkan dolandı dolandı

 

Budur erenlerin yolu

Açıldı marifet gülü

Coş etti hakikat seli

Aktı bulandı bulandı

 

Daimi dilimde virdim

Hakkın didarını gördüm

Hakikat şehrine girdim

Bennik talandı talandı

 

Ruhum uyandı uyandı

Gördüm kırkların Cemini

Nura boyandı boyandı

 

Evvel sofu eşler geldi

Dostur deyu gülbenk aldı

Mürşüt anda himmet kıldı

Çırak uyandı uyandı

 

Sürüldü semah havası

Biçildi birlik libası

Yayıldı kudret lokması

Erkan dolandı dolandı

 

Budur erenlerin yolu

Açıldı marifet gülü

Coş etti hakikat seli

Aktı bulandı bulandı

 

Daimi dilimde virdim

Hakkın didarını gördüm

Hakikat şehrine girdim

Bennik talandı talandı

 

-44-

İlahi mürüvvet senden

Gel derdime derman eyle

Cemalin gizleme benden

Gel derdime derman eyle

 

Alemler sultanısın sen

Hem keremler kanısın sen

Rahmeti bol ganisin sen

Gel derdime derman eyle

 

Rahim sensin Rahman sensin

Gönüllerde mehman sensin

Dertlilere derman sensin

Gel derdime derman eyle

 

Mahitabım sensin ezel

Döküldü dalımda gazel

Mürüvvet kıl şah Lemyezel

Gel derdime derman eyle

 

Daimi nicolur halım

Kurudu budağım dalım

Merhamet kıl sen al elim

Gel derdime derman eyle

 

-45-

İnan ki gönülden severim seni

Sevdiğim gönülden yadetme beni

Seni bana vermiş Hazreti Gani

Sevdiğim gönülden yadetme beni

 

Aşk yeli ömrümü savurur ise

Hicran ateşiyle kavurur ise

Takdir beni senden ayırır ise

Sevdiğim gönülden yadetme beni

 

Gurbet ile gider belki gelmezem

Senden ayrılırsam yaşım silmezem

Korkaram dünyada murat almazam

Sevdiğim gönülden yadetme beni

 

Sen gülsün ben bülbül ederem zari

Yazık güllerini dereydim bari

Eğer terkedersem ben bu diyarı

Sevdiğim gönülden yadetme beni

 

Görmez misin Daimi'nin halini

Kimlere sildirem çeşmim selini

Özge yad ellere verme elini

Sevdiğim gönülden yadetme beni

 

-46-

Kaçma benden uzaklara

Gel seninle dost olalım

Sakın düşme tuzaklara

Gel senimle dost olalım

 

Görünüyorsun ben gibi

Aynı varlığım sen gibi

Bir baş gibi beden gibi

Gel senimle dost olalım

 

Ben senden değilim ayrı

Ayrı görüp olma sayrı

Şu ikilik bitsin gayrı

Gel senimle dost olalım

 

Dostluk her şeyden uludur

Dostluk erdemlik doludur

Bu yol esenlik yoludur

Gel senimle dost olalım

 

Daimi dir ozanımız

Dosta fedadır canımız

Kindir bizim düşmanımız

Gel senimle dost olalım

 

-47-

Kainatın aynasıyım

Mademki ben bir insanım

Hakkın varlık deryasıyım

Mademki ben bir insanım

 

İnsan hakta hak insanda

Arıyorsan bak insanda

Hiç eksiklik yok insanda

Mademki ben bir insanım

 

İlim bende kelam bende

Nice nice alem bende

Yazar levhi kalem bende

Mademki ben bir insanım

 

Bunca temenni dilekler

Vız gelir çarkı felekler

Bana eğilsin melekler

Mademki ben bir insanım

 

Tevrat'ı yazabilirim

İncil'i dizebilirim

Kuran'ım sezebilirim

Mademki ben bir insanım

 

Enel Hakkım ismim ile

Hakka erdim cismim ile

Benziyorum resmim ile

Mademki ben bir insanım

 

Daimi'yim harap benim

Ayaklarda türap benim

Aşıklara şarap benim

Mademki ben bir insanım

 

-48-

Koyma bizi arasatta

Medet Şahım mürvet Şahım

Kurtar bizi zulumatta

Medet Şahım Mürvet Şahım

 

Kerem eyle Şah'ı Merdan

Sensin ol dermani derdan

Etme alemde sergerdan

Medet Şahım Mürvet Şahım

 

Seni sevdim camı tenden

Eyle bizi şadü handan

Mahrum eyleme ihsandan

Medet Şahım Mürvet Şahım

 

Rahmeti kesme kulundan

Ayırma doğru yolundan

Düşkünlerin tut elinden

Medet Şahım Mürvet Şahım

 

Daimi kemine kuldur

Gönlümü nur ile doldur

Nevsi ammeremi öldür

Medet Şahım Mürvet Şahım

 

-49-

Mahitap hüsnüne mevtun olalı

Uğrayuben türlü sevdaya geldim

Sararuben soldum aşka dalalı

Dertliyem derdime devaya geldim

 

Bir didar seyrettim bezmi irfanda

O didarın şavkı kaldı bu canda

Selman ile bile Arşı Rahmanda

Yüz sürüp Kabeyi ülyaya geldim

 

Yar elinden müşkül hallere düştüm

Yazık genç ömrümde dillere düştüm

Bende mecnun oldum çöllere düştüm

Bağlanıp da saçı leylaya geldim

 

Ak göğsüne inci mercan düzelim

Bir zaman da gurbet elde gezelim

Kerem kıl halime nazlı güzelim

Elindeki meyi sehpaya geldim

 

Gel Daimi al eline sazını

Aşık çeker maşukunun nazını

Ne çabuk güz ettin ömrün yazını

Elaman deyüp de dergaha geldim

 

-50-

Marifet babında görünen hizmet

Gardaş özün mürşüdüne bendeyle

Budur hakikatta ahkamı izzet

Gardaş özün mürşüdüne bendeyle

 

Hak yüzünü görüp coşmak istersen

İlmin deryasına düşmek istersen

Yanıp bu kürede pişmek istersen

Gardaş özün mürşüdüne bendeyle

 

Bu aşıklık denen acayip haldir

Şirin muhabbettir şekerdir baldır

Eğer talip isen hicabın kaldır

Gardaş özün mürşüdüne bendeyle

 

Bilir misin nedir sureti ahsen

Kuran-ı natıktır bu cümle beden

Özge yerde Hakkı bulamazsın sen

Gardaş özün mürşidine bendeyle

 

Daimi ustadır kelamı söyler

Kendini fark eden alemi neyler

Mürşüde bend olan ummanı boylar

Gardaş özün mürşüdüne bendeyle

 

-51-

Medet dilber medet Allah aşkına

Aşkın şu sinemi delmeden gel gel

Kondurayım seni gönül köşküne

Ağyar sırrımızı bilmeden gel gel

 

Aşık olanların ömrü az olur

Aşıktan maşuka cilve naz olur

Bir gün gazel döker bağın güz olur

Yazık gonca gülün solmadan gel gel

 

Mesteyledin deli gönül mestedir

Yar yüzünde zülüf deste destedir

Ah elinden can bülbülü hastadır

Akibet can verip almadan gel gel

 

Çok ağladım görmez oldu gözlerim

Yare zar geliyor tatlı sözlerim

Aşkın emanettir canda gizlerim

Azrail canımı almadan gel gel

 

Daimi der nakes değil inerdesin

Siyah zülüf yar yüzüne perdesin

Aman leyla car'e yetiş nerdesin

İssız sahralarda kalmadan gel gel

 

-52-

Muhabbet eyledim sadık yar ile

Hakkın nefesini duydum vallahi

Teslim oldum dosta külli var ile

Bir Pir'i muğana uydum vallahi

 

İkrar verdim Pir'e dönmezem haşa

Gör ki neler geldi bu garip başa

Ar namus şişesin çalmışam taşa

Melamet hırkasın giydim vallahi

 

Yüceli gönlümü sakin eyledi

Güruhi Naciye yakın eyledi

Pirim kulağıma telkin eyledi

Ezazil libasın soydum vallahi

 

Uyandı Gaziler çıraklar yandı

Pirler dolusundan içenler kandı

Didar gösterdiler zihnim bulandı

Aklımı fikrimi yaydım vallahi

 

Çoktur Daimi'nin hal ızdırabı

Görülür bizlere aşkın hesabı

Yarin mah yüzünden açtım nikabı

Çifte benlerini saydım vallahi

 

-53-

Mürşit huzurunda ayini Cem'de

Sakiler badeyi sunar hu deyi

Şakıyan bülbüller bağı gülşende

Gülün çevresine konar hu deyi

 

Muhabbet ehlidir başların tacı

Gerçeğin özüdür hakkın miracı

İnsanlar kıbledir varanlar hacı

Yüz sürüp secdeye iner hu deyi

 

Gerçek aşık olan gider yolunca

Damla damla bir kaseye dolunca

Bir Mevlana gibi Şemsi bulunca

Pervaneler gibi döner hu deyi

 

Arayıp da kendi kendin bulanlar

Marifet suyuyla yunmuş olanlar

Bir Ulu Dergah'ta Yunus olanlar

İçer dolusunu konar hu deyi

 

Daimi'yim gönüllerin nakkaşı

İnkar ehli ile verdi savaşı

Pirlerin pirini HACI BEKTAŞ'ı

Uyanır seherde anar hu deyi

 

-54-

Mürşütten bizlere feyzi ilahi

Erişti de gördük Hak Didarını

Sonsuz ferraşına düşer billahi

Enel Hak deyüp de çeken darını

 

Terkedüben külli vardan geçenler

Helalini haramını seçenler

Pir elinden dolu bade içenler

Verir cananına külli varını

 

Zümrei Naciden al feyzi ilham

Olagör yolunda kemleri gülam

İkrara düşenler kalırlar müdam

Kalbinle açıkla bahtı yarini

 

Kendine nevsini eyleme rehber

Akibet yolunda olur bir ejder

Gayen bu esrare ermekse eğer

Teslim ol pirine bil ecvarını

 

Daimi'yi fehmet Hak ile Hak'tır

Sülbi mevalidir kemliği yoktur

Bu yollarda uğru harami çoktur

Enginlerden yürüt ol katarını

 

-55-

Ne ağlarsın benim zülfü siyahım

Bu da gelir bu da geçer ağlama

Göklere erişti figanım ahım

Bu da gelir bu da geçer ağlama

 

Bir gülün çevresi dikendir hardır

Bülbül har elinden ah ile zardır

Ne olsa da kışın sonu bahardır

Bu da gelir bu da geçer ağlama

 

Daimi’yem her can ermez bu sırra

Gerçek kamil olan yeter onura

Yusuf sabır ile vardı Mısır’a

Bu da gelir bu da geçer ağlama

 

-56-

Nedir bu hal gitmez serden

Kametimi dal eyledi

Felek ayırdı o yardan

Göz yaşımı sel eyledi

 

Seher vakti gezer iken

Ayağıma battı diken

Ben o yare gider iken

Gelme diye el eyledi

 

Yardır beni aşka salan

Söylemezem dilden yalan

Divane gönlümü çalan

Aklım alıp del eyledi

 

Yitirdim güzel eşimi

Derde yetirdi başımı

Akıttı gözden yaşımı

Çevre yanım göl eyledi

 

Daimi derim sözümü

Gafletten açtım gözümü

Mürşüde verdim özümü

Kürelerde hal eyledi

 

-57-

Onüç asır öncesinde Şah-ı Merdan Ali geldi

Meylim kaldı goncasında Has Bahçe'nin gülü geldi

 

Bana bir harf öğretenin kulu kölesi olurum

İlme talip olanlara bu söz gayet ulu geldi

 

Zalime iltifat etmek mazlumlara hakarettir

Gerçeklerin öz nefesi bize sabah yeli geldi

 

Zamanın ilmine göre yetiştirin neslinizi

Er olan gelsin yürüsün erdemliğin yolu geldi

 

Aşık Daimi dediler bir halkın ozanına

Boş olana boş göründü dolulara dolu geld

 

-58-

Ovada bitişen sümbüller gibi

Sardı dört yanımı har Ali Ali

Yavrusun yitirmiş bülbüller gibi

Aldı şu gönlümü zar Ali Ali

 

Kaldı dertli gönlüm virane gibi

Kaybettim aklımı divane gibi

Ruzu şeb dönerim pervane gibi

Yaktı şu özümü nar Ali Ali

 

Şu devran çağında ömrüm bitirme

Şu garip başımı derde yetirme

Muhannetin kapusuna götürme

Yetiş neredesin car Ali Ali

 

Güz geldi dağları duman bürüdü

Çeşmin yaşı sel sel oldu yürüdü

Yazık gazel düştü dalım çürüdü

Kurudu bağımda har Ali Ali

 

Dertli Daimi'yim söyler yazarım

Hak bilir ki şirin candan bezerim

Nazlı sevdiğimden ayrı gezerim

Beni aşka saldı yar Ali Ali

 

-59-

Öyle bir aşık oldum ki bütün azalarım yandı

Anamdan doğduğum anda ruhum aşk ile uyandı

 

Öyle giriftar oldum ki aşk beni derbeder etti

Öyle bir hale geldim ki gören beni mecnun sandı

 

Öyle bir derde düştüm ki bu dert beni kül eyledi

Öyle bir zar eyledim ki gözyaşını aktı bulandı

 

Öyle bir güzel sevdim ki vaz gelmemin imkanı yok

Öyle bir cemal gördüm ki gönlüm ruhuyla boyandı

 

Daimi aşk ikliminde şu cihanda bedelin yok

Öyle bir feryad ettin ki feryadın arşa dayandı

 

-60-

Ruhumuz inandı içtiğim demde

Yetiş Hacı Bektaş gel imdat eyle

Kurtulmuyor başım efkarı gamda

Yetiş Hacı Bektaş gel imdat eyle

 

Bu zaman kulları yoldan azarlar

Haktan korkmayıp da erkan bozarlar

Adam düşürmeye kuyu kazarlar

Yetiş Hacı Bektaş gel imdat eyle

 

Geldi zulmet bastı bu zaman kula

Hiç giden kalmadı erkana yola

İmanı satarlar akçaya pula

Yetiş Hacı Bektaş gel imdat eyle

 

Akibet bu kula kopar bir afat

Evladı Ali'ye yoktur itikat

Şimdiki insana olmaz itimat

Yetiş Hacı Bektaş gel imdat eyle

 

Hocalar ters okur Kuran hecesiz

Dünyada nideyim varı yücesiz

Daimi bülbüldür gezer goncasız

Yetiş Hacı Bektaş gel imdat eyle

 

-61-

Salını salını gelen sevdiğim

O kaşların bütün cihana bedel

Yad güzele meyil katan değilim

Ömrüm feda olsun bu cana bedel

 

O siyah zülfünü gerdana asma

Ararım bulunmaz sen gibi yosma

Hüsnüne nakşolmuş allemel esma

Gözlerin fel fecri Kur'an'a bedel

 

Geceler düşümde eylerim sayık

Giyin al yeşili hep sana layık

Hep güzeli sana tutam halayık

Bir telin Yusuf'u Kenan'a bedel

 

Ak göğsüne gonca güller takışın

Kimseye benzemez senin yakışın

Lütfedip naz ile bir kez bakışın

Yüz bin huri onbin gılmana bedel

 

Daimi'yi aşka saldın ne yaman

Alemde sergerdan oldum elaman

Şu gönlüme attı sendeki rüşan

Bu muhabbet nice devrana bedel

 

-62-

Seni sevdim canü tenden

Aman beni gel sar beni

Asla ayrılamam senden

Aman beni gel sar beni

 

Deli gönül aşka düşer

Aşkın küresinde pişer

Dalgaların serden aşar

Aman beni gel sar beni

 

Cemalin benzettim aya

Düştüm serseri sevdaya

Sevişelim doya doya

Aman beni gel sar beni

 

Sensin gönlümün çırası

Arttı sinemin yarası

Silinsin kalbin karası

Aman beni gel sar beni

 

Daimi sevdaya düşer

Gah durulur gahi coşar

Hasretin yaremi deşer

Aman beni gel sar beni

 

-63-

Sevgili yarenden bir name geldi

Şadu handan kılıp hoş etti beni

Sohbeti sözleri bağrımı deldi

Aşkıma aşk katıp coş etti beni

 

Dest vuraydım erenlerin camına

Gönül intizardır dost selamına

Eyvallah efendim nur kelamına

Sanki defineye düş etti beni

 

Daimi erelim can vahdetine

Aşıkız kamilin kerametine

Şükrolsun Huda'nın adeletine

Bülbülü şeydaya eş etti beni

 

-64-

Sırrı nümeyan menem

Tefsiri Kuran menem

 

Bilenlere hikmeti

Şuleyi rahman menem

 

Men bilmişem kendimi

Baği gülistan menem

 

Vardır aşka pazarım

Arifi merdan menem

 

Feth ettim nefs kalesin

Ol hakka yezdan menem

 

Kabeyi Ekber oldum

Ol hakka mekan menem

 

Ne alemi vahdetim

Enveri zişan menem

 

Can verdim Hak rahına

Hüseyn-i kurban menem

 

Geçtim alem içinde

Ol raha kervan menem

 

Nazlı canan aşkına

Berdari urgan menem

 

Dürrü gevherim vardır

Ol bahri umman menem

 

Nümeyandır esrarım

Defneli viran menem

 

Hem Ali Haydarem ki

Ol cüzi imran menem

 

Öyle bir sultanım ki

Mülke Süleyman menem

 

Su cümle aşıkana

Dem ile devran menem

 

Sülbi elhetayım ki

Arife ferman menem

 

Bahri hakikat oldum

İlmi cavidan menem

 

Bil cümle alem üzre

Şems ile taban menem

 

Açamadım sırrımı

Yol ile erkan menem

 

Fehmeyle beni nadan

Ol ehli irfan menem

 

Ol fırdevsi alada

Huriyi gıhman menem

 

Musa'yı imraneye

Ol tun sinan menem

 

Gah çıkarım arş üzre

Alemi seyran menem

 

Fehmeyledim ben halı

Delili burhan menem

 

Gah inerim engine

Turab-ı cihan menem

 

Verdim dosta varımı

Ol merdi meydan menem

 

Cehennemde münkire

Ateşi suzan menem

 

Kayıptır meskenimiz

Güşet lamekan menem

 

Sevenlerin gönlünde

Hem kadim mehman menem

 

Ol bezmi marifette

Çırağı ruşen menem

 

Ol sarraf pazarında

İnciyi mercan menem

 

Bendeyi tarikata

Aht ile peyman menem

 

Söyle gel ey Daimi

Şahı Horasan menem

 

-65-

Sırrı sır eyledim vardım canana

Ol cemalullahın pervanesiyem

Bir niyaz eyledim sahi mugana

Ol cemalullahın pervanesiyem

 

Hünkar Hacı Bektaş sahi evliya

Göründü bizlere nuri kibriya

Tevekkül babında olur mu riya

Ol cemalullahın pervanesiyem

 

Özün kul eyleyip birliğe satan

Türap olup Babı Rıza'ya yatan

Mahrum kalmaz mürşit yedini tutan

Ol cemalullahın pervanesiyem

 

Muhabbetle olmuş şu gönlüm kuşat

Mürşüde varanlar olurlar irşat

Bir esrara vakıf olur harabat

Ol cemalullahın pervanesiyem

 

Daimi'yim der ki şar gönlümüzde

Gezmeyiz yabanda yar gönlümüzde

Hakikatli olan kar gönlümüzde

Ol cemalullahın pervanesiyem

 

-66-

Sual etmen bizim hikmetimizden

Ezelden didarı gördük de geldik

Çok mana açılır ülfetimizden

Ademle cennete girdik de geldik

 

Şit olduk İdrise geldik eylendik

Hakikat rumzunu orda söylendik

Be bir nokta ile pünhan eylendik

Bir olduk birlikte durduk da geldik

 

Evvel yetmiş iki babdan seçildik

Aşkın hızarına düştük biçildik

Pir elinden dolu olduk içildik

Mektebi irfana girdik de geldik

 

Arif imiş hal içinde hal güden

Gerçek erenlerin izine giden

Yedi iklim dört köşeye hükmeden

Süleyman tahtını kurduk da geldik

 

Daimi dönmeyiz bu doğru rahtan

Beratımız geldi Ulu Dergah'tan

Biz destur almışız gül yüzlü Şah'tan

Muhabbet gülünü derdik de geldik

 

-67-

Şol alem üstünde mahi tabanız

Ama olan görmez enverimizi

Aşıklar bezminde kutbu devranız

Her kişi alamaz gevherimizi

 

Almak isterisen eğer bir murat

Bağlan pendi yare eyleme inat

Kimin abat eyler kimini berbat

Her aşık içemez kevserimizi

 

Meftunem sevdiğim kaşında yaya

Cemalin benziyor gökteki aya

Yüzümüzü sürdük ol haki paya

Hamdülillah bulduk rehberimizi

 

İlmi hakikate amil olanlar

Farkeyler bizleri kamil olanlar

Surette görüşür cahil olanlar

Fakat görmez gizli peykerimizi

 

Daimi özümü Mansur eyledim

Küfrü delaletten menfur eyledim

Gönül sarayını mamur eyledim

Kadem mehman ettik serverimizi

 

-68-

Şu garip gönlümü eğler gezerim

Bir zatı envere vardığım bu dem

Kendi ahvalimle okur yazarım

Hakikat gülünü derdiğim bu dem

 

Ruhumuz inandı beli bes dedik

Evladı Resula candan dost dedik

Mürşüdü kamilden himmet istedik

Hakkın didarını gördüğüm bu dem

 

Aşkı hicran ile yanar aşıklar

Aşkın badesinden kanar aşıklar

Arzuhalim yare sunar aşıklar

Menzili maksuda erdiğim bu dem

 

Muhabbet açılır ehli kamilden

Çözme metanını sakla cahilden

Faşetme sırrını gizle pahilden

Enel Hak darına durduğum bu dem

 

Daimi'yim alem binişan oldu

Çok şükür bu iller ürüşan oldu

Gönlüm ağlar iken şaduman oldu

Yareme merhemi sardığım bu dem

 

-69-

Şu gönlümde baki sururi canan

Beni bu sevdaya salanım gel gel

Sardı dört köşemi kateri hicran

Aşk ile sinemi delenim gel gel

 

Dost bağında biter nevreste güller

Gül dalında öter şeyda bülbüller

Aşıkın halini ne bilsin eller

Şu müşkül halimi bilenim gel gel

 

Seni sevdim terk eyledim varımı

Dağ olsa taşımaz ahuzanmı

Avcıyam eylerem öz şikarımı

Beni şu çöllere salanım gel gel

 

Bir dost bulsam halim eylesem beyan

Mecnun gibi gezer hasretin duyan

Sen orda ben burda ömüre ziyan

Aklımı fikrimi alanım gel gel

 

Daimi derdimden dağlar zar eyler

Şu aşk ile geçen çağlar zar eyler

Sahralar ovalar bağlar zar eyler

Divane gönlümü çalanım gel gel

 

-70-

Şükür dostun cemalini

Gördüm eyvallah eyvallah

El uzatıp güllerini

Derdim eyvallah eyvallah

 

Pervaneyim didarına

Yanarım aşkın narına

Enel Hak Mansur darına

Durdum eyvallah eyvallah

 

Gam çekerim yar elinden

Bülbül öter zar elinden

Vardır o didar elinden

Derdim eyvallah eyvallah

 

Muhabbeti i Hak pazarım

Söyler derdimi yazarım

Ruzü şeb dilde ezkarım

Virdim eyvallah eyvallah

 

Daimi'dir ehli iman

Eylenmez gönlümde güman

Özümü dosta tercüman

Verdim eyvallah eyvallah

 

-71-

Temenni eyledim güzel pirime

Car günündür yetiş Muhammet Ali

Yüzümü tutmuşam desti girine

Car günündür yetiş Muhammed Ali

 

Aşığını ağlatuben güldüren

Düşkünlerin elin tutup kaldıran

Şol alemi rahmet ile dolduran

Car günündür yetiş Muhammet Ali

 

Cümle naçar kullarının sahibi

Gönüller mihmanı dertler tabibi

Evliyalar şahı Hakkın habibi

Car günündür yetiş Muhammet Ali

 

Evvel dört kapıyı izhar eyleyen

Çıkıp arşullahta kendi söyleyen

Hakikatin ummanını boylayan

Car günündür yetiş Muhammet Ali

 

Daimi der gönüllerde nur olan

Hakikatin çevresine sur olan

Dört can ile bir noktada sır olan

Car günüdür yetiş Muhammet Ali

 

-72-

Yar ben senden ayrı düştüm düşeli

İşim bülbül gibi zar oldu leylam

Aşkın dalgalan serden asalı

Dünyalar başıma dar oldu leylam

 

Figanım sığmıyor bütün cihana

Seni sevdim oldum deli divane

Sen Şem'imsin ben bin çarkı pervane

Şu özümü yakan nar oldu leylam

 

Akar gözyaşlarını benzer sellere

Mecnun oldum mekan açtım çöllere

Düşürdün bizleri dilden dillere

Sanma bu hal sana kar oldu leylam

 

Deli gönlüm her giz arz eder seni

Maksuda erdirsin cenabi gani

Yar name gönderip istedin beni

Gelemedim dağlar kar oldu leylam

 

Daimi'yim der ki görün sahipler

Fehmeyler bu halı aşka talipler

Ara yere engel olmuş rakipler

Gülümün çevresi har oldu leylam

 

-73-

Yerimiz uzlettir nurumuz kudret

Aldanma ey sofu gel bize bize

Yazılmış dört kitap Mana-i Hikmet

Görüldü ezelden yol bize bize

 

Biziz Muhammed'in sulbü evrahı

Bendei Hak olan sürer bu rahi

Çok Şükür tecelli etmiş ilahi

Açıldı irfanda gül bize bize

 

Pirim Hacı Bektaş Veli oturdu

Söğüt ağacından elma yetirdi

Selman arşullahtan engür getirdi

Geldi yeşil benli el bize bize

 

Kalmadı kederim gitti firağım

Hamdülillah yakın oldu ırağım

Mürşüt himmet etti yandı çırağım

Ol zaman verildi hal bize bize

 

Daimi'yim gelir alem kamusu

Münkir içindir cehennem tamusu

Terkettim dünyada arı namusu

Asla kar eylemez dil bize bize

 

                                                        -  Ozanlarımız  -