Âşık Remzâni

 

 
 
 
AŞIK VEYSEL   36
 
Hazırlayan:  Hasan OYTUN
 
            
            25 Ekim 1894'te Sivas'ın Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde dünyaya geldi. 21 Mart 1973'te yine Sivrialan'da yaşamını yitirdi. Çocukken çiçek hastalığı yüzünden bir gözünü, daha sonra bir kaza sonucu diğer gözünü kaybetti. Saz çalmayı öğrendi. Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Emrah, Dadaloğlu gibi halk ozanlarından etkilenerek türkü yorumu ve sazda ustalaştı. İki kez evlendi. 7 çocuğu oldu. Anadolu'yu kent kent dolaşıp şiirlerini sazıyla seslendirdi. Köy Enstitüleri'nde saz ve halk türküleri dersleri verdi. Ölüm nedeni akciğer kanseri. En güzel şiirlerinden bazılarını ölümünden hemen önce yazdı. Şimdi Şarkışla'da her yıl adına bir şenlik yapılır. Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Tekniği gösterişsiz ve nerdeyse kusursuzdur. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içedir. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de var.

 

 

-1-

AŞIK VEYSEL'İN SON ŞİİRİ

 

Selam saygı hepinize

Gelmez yola gidiyorum

Ne şehire ne de köye

Gelmez yola gidiyorum

 

Gemi bekliyor limanda

Gideceğim bir ummanda

Gözüm kalmadı cihanda

Gelmez yola gidiyorum

 

Eşim dostum yavrularım

İşte benim sonbaharım

Veysel karanlık yollarım

Gelmez yola gidiyorum

 

-2-

Aldanma cahilin kuru lafına

Kültürsüz insanın külü yalandır

Hükmetse dünyanın her tarafına

Arzusu hedefi yolu yalandır

 

Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz

Gül dikende biter diken gül olmaz

Diz diz eden her sineğin bal'olmaz

Peteksiz arının balı yalandır

 

İnsan bir deryadır ilimle mahir

İlimsiz insanın şöhreti zahir

Cahilden iyilik beklenmez ahir

İşleği ameli hâli yalandır

 

Cahil okur amma alim olamaz

Kâmillik ilmini herkes bilemez

Veysel bu sözlerin halka yaramaz

Sonra sana derler deli yalandır

 

-3-

Anlatamam derdimi dertsiz insana

Derd çekmeyen dert kıymetin bilemez

Derdim bana derman imiş bilmedim

Hiçbir zaman gül dikensiz olamaz

 

Gülü yetiştirir dikenli çalı

Arı her çiçekten yapıyor balı

Kişi sabır ile bulur kemali

Sabretmeyen maksudunu bulamaz

 

Ah çeker aşıklar ağlar zarınan

Yüce dağlar şöhret bulmuş karınan

Çağlar deli gönül ırmaklarınan

Ağlar ağlar göz yaşların silemez

 

Veysel günler geçti yaş altmış oldu

Döküldü yaprağım güllerim soldu

Gemi yükün aldı gam ilen doldu

Harekete kimse mani olamaz

 

-4-

Aşkın beni elden ele gezdirdi

Çok dolandım bulamadım eşini

Beni candan usandırdı bezdirdi

Tuzlu imiş yiyemedim aşını

 

Benim ile gezdin beni arattın

Beraber oturup beraber yattın

Türlü türlü güllerinden koklattın

Aşık ettin güle bülbül kuşunu

 

Altmış iki yıldır seni ararım

Tükendi sabrım yoktur kararım

Dağa taşa kurda kuşa sorarım

Kimse bilmez hikmetini işini

 

Her millete birer yüzden göründün

Kendini sakladın sardın sarındın

Bu dünyayı sen yarattın girindin

Her nesnede gösterirsin nakşını

 

Görenlere açık körlere gizli

Kimine göründün oruç namazlı

Veysel'e göründün cilveli nazlı

Tutan bırakır mı senin peşini

 

-5-

Allah birdir Peygamber Hak

Rabbül alemin mutlak

Senlik benlik nedir bırak

Söyleyim geldi sırası

 

Kürt'ü Türk'ü ve Çerkes'i

Hep Adem'in oğlu kızı

Beraberce şehit gazi

Yanlış var mı ve neresi?

 

Kuran'a bak İncil'e bak

Dört kitabın dördü de Hak

Hakir görüp ırk ayırmak

Hakikatte yüz karası

 

Binbir ismin birinden tut

Senlik benlik nedir sil at

Tuttuğun yola doğru git

Yoldan çıkıp olma asi

 

Yezit nedir, ne kızılbaş

Değil miyiz hep bir kardaş

Bizi yakar bizim ateş

Söndürmektir tek çaresi

 

Kimi ne çeker dilinden

Hem belinden hem elinden

Hayır ve şer emelinden

Hakikat bunun burası

 

Şu alemi yaratan bir

Odur külli şeye kadir

Alevi Sünnilik nedir

Menfaattir varvarası

 

Cümle canlı hep topraktan

Var olmuşuz emir Haktan

Rahmet dile sen Allah'tan

Tükenmez rahmet deryası

 

Veysel sapma sağa sola

Sen Allah'tan birlik dile

İkilikten gelir bela

Dava insanlık davası...

 

-6-

Ben giderim adım kalır

Dostlar beni hatırlasın..

Düğün olur bayram gelir

Dostlar beni hatırlasın..

 

Can kafeste durmaz uçar

Dünya bir han konan göçer

Ay dolanır yıllar gecer

Dostlar beni hatırlasın..

 

Can bedenden ayrılacak

Tütmez baca yanmaz ocak

Selam olsun kucak kucak

Dostlar beni hatırlasın..

 

Ne gelsemdi ne giderdim

Günden güne arttü derdim

Garip kalır yerim yurdum

Dostlar beni hatırlasın..

 

Açar solar türlü çiçek

Kimler gülmüş kim gülecek

Murad yalan ölüm gerçek

Dostlar beni hatırlasın..

 

Gün ikindi akşam olur

Gör ki başa neler gelir

Veysel gider adı kalır

Dostlar beni hatırlasın.

 

-7-

Benden selam söylen vefasız yare

Gurbet benim olsun sıla kendine

Çekilmedik derdimizi bölüşek

Başlı ben alayım sıla kendine

 

Dökek derdimizi ölçek bölüşek

Ne el bize ne biz ele karışak

Felek bize gül demez ki gülüşek

Cefa benim olsun çile kendine

 

Çektiğim cefalar yar senden geldi

Bana bu sitemler kar senden geldi

Başımdaki duman kar senden geldi

Ben kara bağlayım ala kendine

 

Evvelden hastadır yaralı gönlüm

Sevdayı mahbuba ereli gönlüm

Aşkın gömleğine gireli gönlüm

Hicranı Veysel'den n'ola kendine

 

-8-

Bu alemi gören sensin

Yok gözünde perde senin

Haksıza yol veren sensin

Yok mu suçun burda senin

 

Kainatı sen yarattın

Herşeyi yoktan var ettin

Beni çıplak dışar'attın

Cömertliğin nerde senin

 

Evli misin ergen misin

Eşin yoktur bir sen misin

Çarkı sema nur sen misin

Bu balkıyan nur da senin

 

Kilisede despot keşiş

İsa Allah'ın oğlu demiş

Meryem Ana neyin imiş

Bu işin var bir de senin.

 

Kimden korktun da gizlendin

Çok aradın, çok izlendin.

Göster yüzünü çok nazlandın

Yüzün mahrem ferde senin

 

Binbir ismin bir cismin var

Oğlun, kızın ne hısmın var

Her bir irenkte resmin var

Nerde baksam orda senin

 

Türlü türlü dillerin var

Ne acaip hallerin var

Ne karanlık yolların var

Sırat köprün nerde senin

 

Ademi sürdün bakmadın

Cennette de bırakmadın

Şeytanı niçin yakmadın

Cehennemin var da senin

 

Veysel neden aklın ermez

Uzun kısa dilin durmaz

Eller tutmaz gözler görmez

Bu acaip sır da senin

 

-9-

Beni Hor Görme Kardeşim

Sen Altınsın Ben Tunç Muyum

Aynı Vardan Var Olmuşuz

Sen Gümüşsün Ben Saç Mıyım

 

Ne Var İse Sende Bende

Aynı Varlık Her Bedende

Yarın Mezara Girende

Sen Toksun Da Ben Aç Mıyım

 

Kimi Molla Kimi Derviş

Allah Bize Neler Vermiş

Kimi Arı Çiçek Dermiş

Sen Balsın Da Ben Cec Mıyım

 

Topraktandır Cümle Beden

Nefsini Öldür Ölmeden

Böyle Emretmiş Yaradan

Sen Kalemsin Ben Uç Muyum

 

Tabiata Veysel Aşık

Topraktan Olduk Kardaşık

Aynı Yolcuyuz Yoldaşık

Sen Yolcusun Ben Bacmıyım

 

-10-

Bir derd ehli bulsam derdim söylesem

İyi olmaz derdlerim halim n'olacak

Hekimler derdime derman bulamaz

Bir değil beş değil derd kucak kucak

 

El vurma yarama yaklaşma kardaş

Derdimi söylesem tükenmez baş baş

İçimde yanıyor tütünsüz ateş

Ceset soba gibi kalbim bir ocak

 

Aşıklar alemde gülmez dediler

Akar göz yaşlarım silmez dediler

El elin derdini bilmez dediler

Kimler gelip hatırımı soracak.

 

Katlan bu cefaya sabreyle gönül

Bu dünyanın işi hep böyle gönül

Başından geçeni sen söyle gönül

Neler geldi geç oldu olacak

 

Veysel'in derdine bulunmaz çare

Etseler vücudun hem pare pare

Bir arzuhal sundum hakiki yare

O yar gelip yaralarım saracak

 

-11-

Bilmem hayal miydi yoksa düş müydü

Gönül arzusunu buldu bu gece

Yalın kılıç mıydı bir ateş miydi

İçerim köz ile doldu bu gece

 

Bilemedim gece ile gündüzü

Seçemedim güneş ile yıldızı

Mestane gözleri mestetti bizi

Aklımı başımdan aldı bu gece

 

Mah yüzüne bakma ile doyulmaz

Sıra sıra benleri var sayılmaz

Aşk meyinden içen aşık ayılmaz

Bilemedim bana noldu bu gece?

 

Durmaz yanar gerçeklerin çerağı?

Yakın olur ehl-i aşkın ırağı

Gölköy oldu VEYSEL'lerin durağı

Hayali karşıma geldi bu gece

 

-12-

Bir hayal peşinde dolandım durdum

Asla terk etmezem sanma unuttum

Sönmez ümidlerden beklerim yardım

Bu gün yarın dedim gönlüm avuttum

 

Gahi zengin oldum hülya yaşattım

Nerde güzel gördü isem laf attım

Sevda denizinde gönlüm aldattım

Arzularım suya düştü ne ettüm

 

Gahi fakir oldum hayli süründüm

Gahi mecnun oldum aba büründüm

Nerde güzel gördü isem yerindim

Ucu çıkmaz bir küçücük yol tuttum

 

Veysel bu sevdadan vazgeç dediler

Olup bitenleri yaz geç dediler

Sevdiğin kapıdan az geç dediler

Acı sözü sevdiğimden işittim

 

13-

Bir yar için diyar diyar dolandım

Yoruldum da Çamlıbel'e yaslandım

Irmak oldum çalkalandım bulandım

Duruldum da Çamlıbel'e yaslandım

 

Gahi gönül oldum yüksekten uçtum

Ferhat oldum aşk uğrunda çalıştım

İrenk irenk çiçeklere karıştım

Dirildim de Çamlıbel'e yaslandım

 

Yıldızdağı Pir Sultan'ın yaylası

Kılıç kalkan kırat beylerin süsü

Kulağıma değdi Köroğlu sesi

Dirildim de Çamlıbel'e yaslandım

 

Feleğinen çok oynadım ütüldüm

Bir zalimin tuzağına tutuldum

Haraç mezat dost uğruna satıldım

Verildim de Çamlıbel'e yaslandım

 

Veysel der bir yarin derdine düştüm

Aşkın dolusunu elinden içtim

Kendi kaçtı hayaline ulaştım

Sarıldım da Çamlıbel'e yaslandım

 

-14-

Ben giderim adım kalır

Dostlar beni hatırlasın

Düğün olur bayram gelir

Dostlar beni hatırlasın

 

Can kafeste durmaz uçar

Dünya bir han konan göçer

Ay dolanır yıllar geçer

Dostlar beni hatırlasın

 

Can bedenden ayrılacak

Tütmez baca yanmaz ocak

Selam olsun kucak kucak

Dostlar beni hatırlasın

 

Ne gelsemdi ne giderdim

Günden güne arttı derdim

Garip kalır yerim yurdum

Dostlar beni hatırlasın

 

Açar solar türlü çiçek

Kimler gülmüş kim gülecek

Murat yalan ölüm gerçek

Dostlar beni hatırlasın

 

Gün ikindi akşam olur

Gör ki başa neler gelir

Veysel gider adı kalır

Dostlar beni hatırlasın

 

-15-

Ben Gidersem Sazım Sen Kal Dünyada

Gizli Sırlarımı Aşikar Etme

Lal Olsun Dillerin Söyleme Yada

Garip Bülbül Gibi Ahü Zar Etme

 

Gizli Dertlerimi Sana Anlattım

Çalıştım Sesimi Sesine Kattım

Bebe Gibi Kollarımda Yaylattım

Hayali Hatır Et Beni Unutma

 

Benim Her Derdime Ortak Sen Oldun

Ağlarsam Ağladın Gülersem Güldün

Sazım Bu Sesleri Turnadan mı aldın

Pençe Vurup Sarı Teli Sızlatma

 

Bahçede Dut İken Bilmezdin Sazı

Bülbül Konar Mıydı Dalına Bazı

Hangi Kuştan Aldın Sen Bu Avazı

Söyle Doğrusunu Gel İnkar Etme

 

Ay Geçer Yıl Geçer Uzarsa Ara

Giyin Kara Libas Yaslan Duvara

Yanından Göğsünden Açılır Yara

Yar Gelmezse Yaraların Elletme

 

Sen Petek Misali Veysel De Arı

İnleşir Beraber Yapardık Balı

Ben Bir İnsanoğlu Sen Bir Dut Dalı

Ben Babamı Sen Ustanı Unutma

 

-16-

Bu dünyayı kuran mimar

Ne hoş sağlam temel atmış

İnsanlığa ibret için

Kısım kısım kul yaratmış

 

Kimi yaya kimi atlı

Kimi uçar çift kanatlı

Dünya şirin baldan tatlı

Eyvah balı tuza katmış

 

Kazması yok küreği yok

Ustası var çırağı yok

Gök kubbenin direği yok

Muallakta bina çatmış

 

Bu çark böyle döner durmaz

Ehli aşklar yanar durmaz

Aşk meyinden kanar durmaz

Sevgi muhabbet yaratmış

 

Hep biliriz dünya fani

Oyalıyor seni beni

Adem atadan bu yana

Nice insan gelmiş gitmiş

 

Bu dünyaya gelen gülmez

Bir yol var ki giden gelmez

Bu hikmeti kimse bilmez

Ona sır demiş kapatmış

 

Bu nizamı böyle kurmuş

Kendi çekilmiş oturmuş

Veysel'e türlü dert vermiş

Durmadan derman aratmış

 

-17-

Çok yalvardım çok yakardım

Uyanmadı kara bahtım

Şansım küsmüş etmez yardım

Uyanmadı kara bahtım

 

Uyur uyanmaz ikbalim

Nic olacak benim halim

Boynuna olsun vebalim

Uyanmadı kara bahtım

 

Kader kadere eş oldu

Ağladım gözüm yaş oldu

Uzun boylu savaş oldu

Uyanmadı kara bahtım

 

Tecellim bozuk temelden

Gitti gençlik çıktı elden

Aşka mahkumuz ezelden

Uyanmadı kara bahtım

 

Kısmet beni diyar diyar

Dolandırır bilmem ne var

Veysel oldu candan bizar

Uyanmadı kara bahtım

 

-18-

Derdimi dökersem derin dereye

Doldurur dereyi düz olur gider

İrakipler geldi girdi araya

Korkarım yar benden yoz olur gider  

 

Ilgıt ılgıt yeller eser seherde

Yar beni düşürdü onulmaz derde

Yar ile buluşsak bir tenha yerde

Duyar düşmanlarım söz olur gider  

 

Pervane ateşten sakınmaz canı

Uğruna koymuşum başı bedeni

Doldur tüfengini hedef al beni

Yaram doksan dokuz yüz olur gider  

 

Veysel der çıkayım bir yüce dağa

Ağaçlar bezenmiş yeşil yaprağa

Bir gün olur tenim düşer toprağa

Karışır toprağa toz olur gider

 

-19-

Devri Cumhuriyet asrı yirmi

Uyan bu gafletten uyuma yurttaş

Dünya ayaklanmış aya gidiyor

Uyan bu gafletten uyuma yurttaş

 

Bırak sar'öküzü varsın yayılsın

Set çekme gözlere herkes ayılsın

Her köşeye bir fabrika koyulsun

Uyan bu gafletten uyuma yurttaş

 

Yürüyen yolcuyu çekme geriye

Dikkat eyle karıncaya arıya

Gidiş böyle kavuşaman huriye

Uyan bu gafletten uyuma yurttaş

 

Zarara gelmez sana kaçınma sazdan

Günahın korkusu çıkmıyor bizden

Vazgeç demiyorum sana namazdan

Uyan bu gafletten uyuma yurttaş

 

Destekle fakiri okut yetimi

Bu hayırlar dinimizce kötü mü

İdrak eyle hidrojeni atomu

Uyan bu gafletten uyuma yurttaş

 

Dökülen yağmurun kilogramı

Ölçmüs biçmiş metre midir kare mi

Çok yatarsın azdırırsın yaramı

Uyan bu gafletten uyuma yurttaş

 

Bu işler bir ibret değil mi bize

Göklere fırlıyor bu kadar füze

İstiyor aydaki sırlari çöze

Uyan bu gafletten uyuma yurttaş

 

Diyor ki dünya evvel su imiş

Oku anla dünya nedir ne imiş

Yükselenler bilgi ile büyümüş

Uyan bu gafletten uyuma yurttaş

 

Allahın varlığı mevcut insanda

İlim akıl fikir sermaye sende

Çalıştır gemiyi otur dümende

Uyan bu gafletten uyuma yurttaş

 

Hiç bir şey bilmezsen dik biraz kavak

Boş gezene derler serseri salak

Yumma gözlerini dünyaya bir bak

Uyan bu gafletten uyuma yurttaş

 

Veysel ne durursun herkes gidiyor

Zaman uymaz sen zamana uy diyor

Fen çok büyük kerameti yuduyor

Uyan bu gafletten uyuma yurttaş

 

-20-

Dost Dost Diye Nicesine Sarıldım

Benim Sadık Yarim Kara Topraktır

Beyhude Dolandım Boşa Yoruldum

Benim Sadık Yarim Kara Topraktır

 

Nice Güzellere Bağlandım Kaldım

Ne Bir Vefa Gördüm Ne Faydalandım

Her Türlü İsteğim Topraktan Aldım

Benim Sadık Yarim Kara Topraktır

 

Koyun Verdi Kuzu Verdi Süt Verdi

Yemek Verdi Ekmek Verdi Et Verdi

Kazma İle Dövmeyince Kıt Verdi

Benim Sadık Yarim Kara Topraktır

 

Ademden Bu Deme Neslim Getirdi

Bana Türlü Türlü Meyva Yetirdi

Her Gün Beni Tepesinde Götürdü

Benim Sadık Yarim Kara Topraktır

 

Karnın Yardım Kazma İle Bel İle

Yüzün Yırttım Tırnak İle El İle

Yine Beni Karşıladı Gül İle

Benim Sadık Yarim Kara Topraktır

 

İşkence Yaptıkça Bana Gülerdi

Bunda Yalan Yoktur Herkesler Gördü

Bir Çekirdek Verdim Dört Bostan Verdi

Benim Sadık Yarim Kara Topraktır

 

Havaya Bakarsam Hava Alırım

Toprağa Bakarsam Dua Alırım

Topraktan Ayrılsam Nerde Kalırım

Benim Sadık Yarim Kara Topraktır

 

Dileğin Varsa İste Allah'tan

Almak İçin Uzak Gitme Topraktan

Cömertlik Toprağa Verilmiş Haktan

Benim Sadik Yarim Kara Topraktır

 

Hakikat Ararsan Açık Bir Nokta

Allah Kula Yakın Kul Da Allah'a

Hakkın Gizli Hazinesi Kara Toprakta

Benim Sadık Yarim Kara Topraktır

 

Bütün Kusurlarımı Toprak Gizliyor

Merhem Çalıp Yaralarım Düzlüyor

Kolun Açmış Yollarımı Gözlüyor

Benim Sadık Yarim Kara Topraktır

 

Her Kim Ki Olursa Bu Sırra Mazhar

Dünyaya Bırakır Ölmez Bir Eser

Gün Gelir Veysel'in Bağrına Basar

Benim Sadık Yarim Kara Topraktır

 

-21-

Dünya geniş idi şimdi daraldı

Çıkıp gideceğin yer belli değil

Yetmiş altı yıldır alır satarım

Bakmadım deftere kar belli değil

 

Seyrettim alemi dünya dar dedim

Ay dünya, arası sanki bir adım

Denizi karayı ölçtüm aradım

Adalar içinde var belli değil

 

Avrupa Asiye ayrı bir kıta

Bir yıllık yol idi deveye ata

Uçaklar sığdırdı beş on saata

Daha neler çıkar dur belli değil

 

Hırsızlar çalardı at ile para

Şimdi çalıyorlar uçak-tayyare

Bekar kalsam dünür olsam dullara

İstenecek başlık ver belli değil

 

Evlattan uşaktan fayda bekleme

Binde bir bulunur o da tekleme

Cahil insan gül ise de koklama

Ayvası turuncu nar belli değil

 

Ne oğluna güven ne de kızına

Doğru söylen kulak vermez sözüne

Yalvar yakar getiremen izine

İçimde bir ateş kor belli değil

 

Bu kahpe dünyanın sonu vefasız

Beş günlük ömrünü geçir kavgasız

Diyorlar Veysel'e sersem kafasız

Başımda duman var kar belli değil

 

-22-

Dünyada tükenmez murad var imiş

Ne alanı gördüm ne murad gördüm

Meşakkatin adın Murad koymuşlar

Dünyada ne lezzet ne tad gördüm

 

Ölüm var dünyada yok imiş murad

Günbegün artıyor türlü meşakkat

Kalmamış dünyada ehli kanaat

İnsanlar içinde çok fesat gördüm

 

Nus verani Adil nerede tahtı

Süleyman mührünü kime bıraktı

Resulü Ekrem'in kanunu haktı

Her ömrün sonunda bir feryat gördüm

 

Var mıdır dünyaya gelip de kalan

Gülüp baştan başa muradın alan

Muradı maksudu hepsi yalan

Ölümü dünyada hakikat gördüm

 

Dönüyor bir dolap çarkı belirsiz

Cağlayan bir su var arkı belirsiz

Veysel neler satar narkı belirsiz

Ne müşteri gördüm ne hesap gördüm.

 

-23-

Deli gönül değme çaydan bulanmaz

Coşarsa dalgası kendinden olur

Derdsiz aşık diyar diyar dolanmaz

Gezdirir kavgası kendinden olur

 

Gönüle delidir demiştik baştan

Üşenmez borandan ıslanmaz yaştan

Boğulmaz denizden yenmez ateşten

Ateşi kor közü kendinden olur

 

Gönül bir deryadır dalgası dinmez

Her güzele meyil verip dost denmez

Taşıma su ile değirmen dönmez

Dökülür çarka su kendinden olur

 

Yüce dağlar ova gibi düzlenmez

Veysel muhannetten kerem gözlenmez

Tilki gölgesine arslan gizlenmez

Yiğidin gölgesi kendinden olur

 

-24-

Göklerden süzüldüm tertemiz indim

Yere indim yedi renge boyandım

Boz bulanık bir sel oldum yürüdüm

Çeşit çeşit türlü renge boyandım

 

Azgın azgın çağlayarak akarak

İnsafsızca tahrip edip yıkarak

Ne utandım ne kimseden korkarak

Kusur günah kirli renge boyandım

 

Bir kuru sevdanın peşine düştüm

Nice kayalardan taşlardan uçtum

Irmağa kavuştum kendimden geçtim

Utandım da kirli renge boyandım

 

Yüzlerimi yere vurdum süründüm

Çok dolandım ırmak oldum göründüm

Eleklerden geçtim yundum arındım

Kamilane karlı renge boyandım

 

Irmak olup kavuşunca denize

Dalgalandık coştuk taştık biz bize

Çok zaman seyrettim aya yıldıza

Aydın parlak nurlu renge boyandım

 

Veysel yoktan geldim yok olup geçtim

Ben deyenler yalan gerçeği seçtim

Bir buhar halinde göklere uçtum

Kayboldum o sırlı renge boyandım.

 

-25-

Güzelliğin on par'etmez

Bu bendeki aşk olmasa

Eğlenecek yer bulaman

Gönlümdeki köşk olmasa

 

Tabirin sığmaz kaleme

Derdin dermandır yareme

İsmin yayılmaz aleme

Aşıklarda meşk olmasa

 

Kim okurdu kim yazardı

Bu düğümü kim çözerdi

Koyun kurt ile gezerdi

Fikir başka başk'olmasa

 

Güzel yüzün görülmezdi

Bu aşk bende dirilmezdi

Güle kıymet verilmezdi

Aşık ve maşuk olmasa

 

Senden aldım bu feryadı

Bu imiş dünyanın tadı

Anılmazdı VEYSEL adı

O sana aşık olmasa.

 

-26-

Gönül sana nasihatim

Çağrılmazsan varma gönül

Seni sevmezse bir güzel

Bağlanıp da durma gönül

 

Ne gezersin Şam'ı Şark'ı

Yok mu sende hiç bir korku

Terkedersin evi barkı

Beni boşa yorma gönül.

 

Yorulursun gitme yaya,

Hükmedersin güne aya,

Aşk denilen bir deryaya

Çıkamazsın girme gönül.

 

Ben kocadım sen genceldin,

Başa bela nerden geldin

Kahi indin kah yükseldin

Şimdi oldun turna gönül.

 

Bazı zengin bazı züğürt,

Bazı usta bazı sakird

Bazı koyun bazı aç kurt

Her irenkten derme gönül

 

Veysel gönülden ayrılmaz,

Kahi bilir kahi bilmez,

Yalan dünya yarsız olmaz,

İster saçı sırma gönül.

 

-27-

Hayal bana yakın yar bana uzak

Sevdası başıma dolanır gitmez

Aşkına düşeli yar bana uzak

Yüz bin öğüt versen biri kar etmez

 

Senin aşkın beni kıldı urusvay

Düşmüşüm peşinde koşarım hay hay

Kabul et kapında beni de kul say

Dost yoluna olur aşık ar etmez

 

Ey beni bu derde giriftar eden

Eski muhabbeti kaldırdın neden

Gönül ister kavuşmayı ölmeden

Gül olmasa bülbül ah u zar etmez

 

Beni yakan yansın aşkın narına

Gönül düştü bir zalimin toruna

Bakmaz mısın bu Veysel’in zarına

Ah çeker ağlarım yar elim yetmez

 

-28-

Kambur felek sanki beni kayırdı

Eşten dosttan nazlı yardan ayırdı

Gizli sırrım memlekete duyurdu

Sanki benim bir ettiğim var gibi

 

Kimine at vermiş eştirir gezer

Kimine aşk vermiş coşturur gezer

Kimine mal vermez koşturur gezer

Sanki bunu zengin etmek zor gibi

 

Bir kısmına yayla vermiş köy vermiş

Bir kısmına büyük büyük pay vermiş

Sevdiğine güzellikle boy vermiş

Al yanaklar şule verir nur gibi

 

Birinin aklı yok deli divane

Bir kısmı muhtaçtır acı soğana

Bir kısmını zengin etmiş yan yana

Şimdi kendi saklanıyor sır gibi

 

Kimine saz vermiş çalar eğlenir

Kimi zevk içinde güler eğlenir

Veysel gözyaşların siler eğlenir

Yeter gayrı yumma gözün kör gibi

 

-29-

Kırk yaşımdan sonra kalbime ilham

Erişti Mevladan bir ihsan oldu

Hakk'ı bilenlere hazırdır her an

İnkar edenlere sır nihan oldu

 

Varlık noktasını açık gösterdi

İrade-i cuz'un eline verdi

Hakk'ı bilen her eşyayı Hak gördü

Vücudun şehrine o sultan oldu

 

Sağda solda arşta kürste her yerde

Hazırdır münkirin gözünde perde

Diyen bilmez bilen demez bir ferde

Akıl ermez sırrı bir süphan oldu

 

Zahir batın her irenkten görünür

Gani doğar amma gahi dulunur

Nerde baksan orda hazır bulunur

Kim demiş hakkında lamekan oldu

 

Nuru ile bu alemi kapladı

Azimdir kerimdir gafurdur adı

Sefil Veysel Hak'tan ister muradı

Muradlar verecek cömertkan oldu.

 

-30-

Karadeniz gibi kükrer coşarsa

Dalgası gelince yaman aşıklar

Hırs gelip de ayranlığı şişerse

Kaybeder irade dümen aşıklar

 

Ağzına geleni hemen atarlar

Ben aşığım diye çalım satarlar

Haram demez helal demez yutarlar

Bibersiz baharsız çemen aşıklar

 

Karanlıkta ayna görse ay sanır

Üryada şarap içse mey sanır

Mezarlığa yol uğrasa köy sanır

Gözleri kararmış duman aşıklar

 

İyi demez kötü demez metheder

Bakarsın ki bir tel kırmış çat eder

Sorsan baksan aşka binmiş at eder

Yorulup yollarda kalan aşıklar

 

Şehvetle aşıktır kıza geline

Arı olan tuz katar mı balına

Ebrişimden nazik ipek teline

Tadarlar çeşitli yalan aşıklar

 

Kabını yumaya bulamaz karı

Hind'ten Hindistan'dan bahseder yari

Beğenmez topalı bulamaz körü

İsterler bir kaşı keman aşıklar

 

Asıl aşıkların arzu cemaldir

Arifler bilirler ehl-i kemaldir

Aşıklar bizlere yüz yıllık yoldur

Koşsak da peşinden hemen aşıklar

 

Aşıklar çoğaldı sadık az kaldı

Fikreyle ey Veysel ne zaman geldi

Şiirde ne özet ne bir öz kaldı

Savurur denesiz saman aşıklar

 

-31-

Mecnun gibi dolanıyorum çöllerde

Hayal beni yeldiriyor yel gibi

Ah çeker ağlarım gurbet ellerde

Durmaz akar gözüm yaşı sel gibi

 

Bir güzelin mecnunuyum ezelden

Veremem telkini gelmiyor elden

Yandım ateşine canu gönülden

Görmesem günlerim uzar yıl gibi

 

Hesapsız haftalar yıllar geçiyor

Evvel benim idi şimdi kaçıyor

Varıp düşmanlara derdin açıyor

Beni görüp saklanıyor el gibi

 

Zincirsiz kösteksiz bağladı beni

Tatlı diliyle eğledi beni

Yurdumdan yuvamdan eyledi beni

Yarsız dünya malı bana pul gibi

 

Aşkın beni deryalara daldırır

Bazı ağlatır da bazı güldürür

İster azat eyler ister öldürür

Sefil Veysel kapısında kul gibi

 

-32-

Neler yaptı bana kader

Uyansana kara bahtım

Yel değdikçe erir gider

Karşı dağda kara bahtım

 

Tecellinin ters kalemi

Bana dar etti alemi

Dedim güzel sar yaremi

Çıkageldi hora bahtım

 

İçimden gitmez kederim

Mihnet ile doldu derim

Dünya kalsın ben giderim

Bilet veren kara bahtım

 

Yükün aldı gam kervanı

Terk edip gider bu hanı

Bilinmez nerde mekanı

Göğe bahtım, yere bahtım

 

Bu bir sır ki açıklanmaz

Diyen bilmez, bilen demez

Öyle bir yol giden gelmez

Uzar gider ara bahtım

 

Veysel söyler derdi çoktur

Ecel gelir ölüm Haktır

Saklanmıya imkan yoktur

Ora bahtım bura bahtım

 

-33-

Senin aşkın beni mecnun

Edem dedi olamadım

Ben bu aşka hiç bir derman

Çok aradım bulamadım

 

Aşkın beni etti deli

Kah boşaldım gahi dolu

Candan sevdiğim güzeli

Alam dedim alamadım

 

Ben o yare olsam köle

Sevdası var başa bela

İsyan ettim bile bile

Kusurumu bilemedim

 

Ben bir ceset sen bir cansın

Hem dinimsin hem imansın

Bana benden yakın sensin

Dost yolunda ölemedim

 

Varım yoğum bir Veysel'in

Peşinden tutuşmuş elim

Ey benim nazlı güzelim

Eşin yoktur bulamadım

 

-34-

Saklarım gözümde güzelliğini

Her neye bakarsam sen varsın orda

Kalbimde gizlerim muhabbetini

Koymam yabancıyı sen varsın orda

 

Aşkımın temeli sen bir alemsin

Sevgi muhabbetsin dilde kelamsın

Merhabasın dosttan gelen selamsın

Duyarak alırım sen varsın orda

 

Çeşitli çiçekler yeşil yapraklar

Renklerin içinde nakşını saklar

Karanlık geceler aydın şafaklar

Uyanır cüml'alem sen varsın orda

 

Mevcudatta olan kudreti kuvvet

Senden hasıl oldu sen verdin hayat

Yoktur senden başka ilanihayet

İnanıp kanmışım sen varsın orda

 

Hu çeker iniler çalınan sazlar

Kükremiş dalgalar coşar denizler

Güneş doğar perdelenir yıldızlar

Saçar kıvılcımlar sen varsın orda

 

Veysel'i söyleten sen oldun mutlak

Gezer daldan dala yorulur ahmak

Sen ağaç misali biz dalda yaprak

Meyva çekirdeksin sen varsın orda

 

-35-

Sen bir ceylân olsan ben de bir avcı

Avlasam çöllerde saz ile seni

Bulunmaz dermanı yoktur ilâcı

Vursam yaralasam söz ile seni

 

Kurulma sevdiğim güzelim deyin

Bağlanma karayı alları geyin

Ben bir çoban olsam sen de bir koyun

Beslesem elimde tuz ile seni

 

Koyun olsam otlardım yaylada

Tellerini yoldurmazdım hoyrada

Balık olsan takla dönsen deryada

Düşersem toruma hız ile seni

 

Veysel der ismini koymam dilimden

Ayrı düştüm vatanımdan ilimden

Kuş olsan da kurtulmazdın elimden

Eğer görse idim göz ile seni

 

-36-

Uzun İnce Bir Yoldayım

Gidiyorum Gündüz Gece

Bilmiyorum Ne Haldeyim

Gidiyorum Gündüz Gece

 

Dünyaya Geldiğim Anda

Yürüdüm Aynı Zamanda

İki Kapılı Bir Handa

Gidiyorum Gündüz Gece

 

Uykuda Dahi Yürüyom

Kalmaya Sebep Arıyom

Gidenleri Hep Görüyom

Gidiyorum Gündüz Gece

 

Kırk Dokuz Yıl Bu Yollarda

Ovada Dağda Çöllerde

Düşmüşüm Gurbet Ellerde

Gidiyorum Gündüz Gece

 

Düşünülürse Derince

Uzak Görünür Görünce

Bir Yol Dakka Miktarınca

Gidiyorum Gündüz Gece

 

Şaşar Veysel İş Bu Hale

Kah Ağlaya Kahi Güle

Yetişmek İçin Menzile

Gidiyorum Gündüz Gece

 

 

 

 

 

                                             - Ozanlarımız -