Âşık Remzâni

 

 

 

Hakk’a Yürüme Erkânı Uygulama Örnekleri

 

Namık Kemal DOĞANAY

Ekim 2016

 

Sakine Ulusoy İzkaya

(1937 - 28.01.2016)

Arif Sağ'ın eşi Yıldız Sağ

(1954 - 18.10.2016)

Hak Aşığı Melek Bacı (Melek Korkmaz) (1933 - 23.10.2016)

 

Alevi -Bektaşilikte, “yaşam arlanma, ölüm sırlanma”dır. “Arlanma”, dört kapı kırk makamı uygulayarak, kâmil insan olmak anlamında olup, “sırlanma” tenin biyolojik ölümüyle Hakk’a kavuşmasıdır.

 

Alevilikte Hakk’a yürümenin iki yorumu vardır. Birincisi İkrar törenindeki “Ölmeden Evvelölümdür. Muhammed-Ali yoluna girmek; ölmeden evvel ölmek yani ikinci kez doğuşa ermek demektir. Ölmeden evvel Hakk’a yürümek için yapılan törenlere İkrar Cemi adı verilmektedir.

 

İkinci ölüm ise biyolojik ölümdür. Alevi- Bektaşi inancında “yok olma” anlamına gelen “ölüme” inanılmamaktadır. İnancımızda Can’ın ölümü yoktur, aslına dönüşü vardır. Hakk’ın özünü taşıyan insan, Hakk’a yürümesiyle (biyolojik ölümüyle) birlikte, tekrar Hakk’a kavuşacak ve bütünleşecektir.

 

Ten fanidir, can ölmez

Gidenler geri gelmez

Ölür ise ten ölür

Canlar ölesi değil

          Yunus Emre

 

Biyolojik ölümden sonra, her toplum ve her inançta olduğu gibi Alevi-Bektaşilikte de, aramızdan ayrılan can için önemli tören ve ritüeller yapılır. “Hakk’a Yürüme Erkânı” dediğimiz bu tören ve ritüeller, yöreden yöreye küçük farklılıklar göstermekle birlikte, temelde birbirine benzer.

 

Bazı yörelerde bu tören ve ritüeller asimilasyonlara uğramış; Alevilerle Sünnilerin birlikte yaşadığı yerlerde ise, Sünnilerden (arkadaş-komşu-işveren-amir, vb., ilişkilerinden dolayı) çekinildiği için uygulanamaz hale gelmiştir.

 

Yoğun asimilasyonlara ve mahalle baskılarına rağmen özellikle son yıllarda, Alevi- Bektaşi öğretisine ve inancına uygun Hakk’a Yürüme Erkânları da yapılmaktadır. Nitekim bunun örneklerini 1 Haziran 2014 tarihinde Hakk’a yürüyen Elmas Aydın Bacının, 28 Ocak 2016 tarihinde Hakk’a yürüyen Hünkâr’ın bel ve yol evladı Sakine Ana’nın ve 18 Ekim 2016 tarihinde Hakk’a yürüyen değerli ozanımız Arif Sağ’ın eşi Yıldız Sağ’ın Hakk’a yürüme erkânlarında gördük.

 

Hak Aşığı Elmas Aydın Bacı

 

Hak ve Hakikat aşığı Elmas Aydın Bacı, 1 Haziran 2014 tarihinde Ankara’da Hakk’a yürüdü. Yol’un tavizsiz savunucusu ve yolcusu olan Bacı’nın teni (kalıbı), sağlığında her sıkıntısında çare aramak, derdine derman bulmak için gittiği ve derman bulduğu Amasya’daki Hamdullah Çelebi türbesine ertesi gün sabahı götürüldü. Hamdullah Çelebi türbesi içinde bulunan cemevinde, teni yıkanarak, toprağa sırlanmaya hazır hale getirildi. Uzak yoldan gelecek herhangi bir yakınının olmamasına rağmen, gerek Elmas Canın vasiyeti ve gerekse evlatlarının isteği üzerine aynı gece Hamdullah Çelebi’nin türbesi içinde Mürşit’iyle kalması için bekletildi.

 

Gün boyu cemevinde lokmalar pişirilip, gelen canlara dağıtıldı. 2 Haziran akşamı Elmas Bacının teni/kalıbı, tabut içinde Hamdullah Çelebi’nin türbesinde bulunan cemevi avlusuna getirilerek, masa üzerine konuldu. Gece geç saatlere kadar Amasyalı Özgür Akkız ve Çorumlu Mehmet Çevik canlar telli Kuran’la deyişleri, duvaz imamları ve mersiyeleri, Elmas Bacının huzurunda, erkânda bulunan canların “Allah Allah, Ya Ali, Ya Hüseyin” nidaları ve yakınlarının gözyaşlarıyla söylediler.

 

Özgür Akkız ve Mehmet Çevik canların deyiş-duvaz imamlarının bitiminden sonra, Elmas Bacının teni tabut içinde Hamdullah Çelebi’nin türbesinin içinde bırakılarak, sabaha kadar orada bekletildi. 3 Haziran sabahı, Elmas Bacının oğlunun dostları olan Urfa-Kısaslı zakirler Âşık Güvercin, Hüseyin Uğur ve Caner Çakıt ve Dede/Baba İsa Uğur Gaziantep’ten gelerek, Hamdullah Çelebi’nin ve Elmas Bacı’nın huzurunda deyişler, duvazimamlar söylediler, İsa Baba ise gülbanklar okudu.

 

3 Haziran öğleye doğru dede/baba İsa Uğur, Elmas Bacı için Hamdullah Çelebi Cemevi avlusunda rızalık alıp, gülbanklar söyledikten sonra, Elmas Bacının naaşı Amasya’ya otuz km uzaklıkta olan Çorum’un Şeyhler Köyüne, yoğun yağmur altında götürülerek, babasının evinin bahçesine indirildi.

 

Burada da deyişler, duvaz imamlar, gülbanklar Telli Kuran eşliğinde uzun süre yağmur altında söylendi. Yağmur yağdıkça Elmas Bacının toprağa sırlanması gecikti. Elmas Bacı, sanki yağmurun yağarak deyişlerin, duvazların gülbankların devamını istiyordu.

 

Yağmur altında öğlene doğru İsa Uğur Baba ve İmam Rıza Ocağı Dedesi Hüseyin Solmaz, Elmas Bacı için huzurda bulunan canlardan rızalık aldı. Rıza veren canlar “Allah eyvallah dedikten sonra, duvaz imamlar ve gülbanklar okundu. Yine yağmur altında Elmas Bacının naaşı köy mezarlığına götürüldü. Elmas Bacının teni/kalıbı, sevenlerinin gözyaşlarıyla toprağa sırlanırken, Telli Kuran eşliğinde Kısaslı zâkirler deyiş ve duvaz imamlarını; dede/babalar ise gülbanklarını söylediler.

 

Hünkâr’ın Evladı Sakine Ana

 

Hünkâr Hacı Bektaş Veli Vakfı öncülüğünde, Dede, Baba ve Anabacılardan oluşan komisyon “Hakk’a Yürüme Erkânını” hazırlamış ve 2014 yılında yayınlanmıştır. Sakine Ananın bedenini toprağa, canını cananına uğurlanması da, hazırlanan bu erkâna uygun olarak gerçekleştirildi.

 

Hakk’a yürüme erkânı, bir veya birkaç yerde yapılabilir. Sakine Ana’nın da ilk Hakk’a yürüme erkânı, 29 Ocak 2016 tarihinde öğleden sonra Maltepe Gülsuyu Cemevinde, bine yakın canın katılımı ile yapıldı. Erkânı yürüten Mehmet Turan Dede, gülbanklar okuduktan sonra, rızalık meydanında bulunan canlardan rızalık istedi. Canlar hep bir ağızdan “Allah eyvallah diyerek rızalık verdiler.

 

Rızalıktan sonra erkânda bulunan tüm canlar, gözyaşlarıyla Sakine Anaya niyaz ettiler, saygı ve sevgilerini sundular. Niyazların bitiminden sonra, tüm canlara lokmalar verildi; gülbanklar, nefesler, duvaz imamlar söylendi. Daha sonra çok sayıda otobüslerle Hacıbektaş’a hareket edildi.

 

Sakine Ana, ilk önce kendi evine götürülerek, burada meydanda bulunan canlardan rızalık alındı. Daha sonra Hacıbektaş meydanda bulunan baba ocağı evinin önüne getirildi. Burada, Hünkâr’ın Evlatları ve Türkiye’nin değişik yerlerinden gelen çok sayıda canlar, Sakine Anayı ortaya alarak büyük bir halka oluşturdular. Âşıklar ve talipleri tarafından mersiyeler, nefesler, duvazlar gözyaşları içinde okundu; meydandaki canlardan rızalık alındı.

 

Daha sonra Sakine Ana omuzlara alınarak Pir’in huzuruna götürüldü; Dergâh avlusuna konuldu. Akrabaları ve sevenleri Anayı ortaya aldılar. Dergah Postnişini ve Hünkar Hacı Bektaş Veli Vakfı Başkanı Veliyettin Hürrem Ulusoy bir konuşma yaptıktan sonra, âşık-talipler Rabia Çelebi, Oya Kaya, Âşık Kuldani, Âşık Cemal Hakiroğlu, Hüseyin Yıldız, Âşık Güvercin, Hüseyin Uğur, Bahri Doğanay, Ergün İlhan, Baki Gök ve diğer canlar mersiyeler, duvazlar, nefes ve deyişler okudular.

 

Saat 10.30’da Sakine Ananın bedeni sırlanması için, Çilehane’de bulunan aile mezarlığına doğru götürülerek, Çilehane önünde bulunan katafalka konuldu. Hacıbektaş’taki ilk üç yerde yapılan rızalık almalarda olduğu gibi, burada da rızalık alma ve birleme (tevhit) hizmetlerini, Hünkâr Vakfı’nın yayınlamış olduğu “Hakk’a Yürüme Erkânına” göre, İsa Uğur Baba yürüttü.

 

Saat 11.00’e doğru Sakine Ana aile mezarlığında, İsa Uğur Babanın yürüttüğü hizmetle ve canların mersiye, duvaz imam, nefes ve gülbanklarla, erkânda bulunan ailesinin ve canların ağlamalarıyla toprağa sırlandı.

 

Yıldız Sağ Bacı’nın Hakk’a Yürümesi

 

Alevi-Bektaşi yoluna çok büyük katkıları olan değerli ozanımız Arif Sağ’ın diğer yarısı, Tolga Sağ’ın annesi Yıldız Sağ, 18 Ekim 2016 tarihinde Hakk’a yürüdü. Yıldız Sağ, sağlığında yakın çevresine Alevi- Bektaşi Hakk’a Yürüme erkânına göre uğurlanmasını vasiyet etmiş.

 

Yıldız Bacının Hakk’a yürüme erkânı, bir gün sonra Karacaahmet Dergâhı Cemevinde ailesinin, zâkir ve sanatçıların, siyasilerin ve çok sayıda sevenlerinin katılımı ile yapıldı. Arif Sağ ve Tolga Sağ’ın her kesim tarafından tanınıp bilinmesi; gazetecilerin, görsel-yazılı-sosyal medyanın, Yıldız Bacının Karacahmet Dergâhı Cemevinde yapılan Hakk’a uğurlanması törenine olan ilgiyi arttırdı.

 

Yıldız Bacının Hakk’a yürüme erkânını, Dertli Divani Baba yürüttü. Divani Baba, erkânda bulunan canlardan rızalık aldı, gülbanklar okudu. Hakk’a yollanacak Yıldız Bacının naaşı yanında, başta oğlu Tolga Sağ olmak üzere, Dertli Divani, Gani Pekşen, Erdal Erzincan olmak üzere çok sayıda sanatçı ve zâkirler deyişler, duvaz imamlar okudular.

 

Arif Sağ’ın ve oğlu Tolga Sağ’ın tanınmış olmaları nedeniyle; Yıldız Bacının Hakk’a uğurlanması erkânı, her türlü medyada yer aldı. Alevi-Bektaşilerce yüzyıllardır uygulanan bu ve benzeri törenlerin yazılı-görsel ve sosyal medyada ilk defa bu şekilde yer alması, olumlu ve olumsuz tepkilere neden oldu. Olumsuz tepkilerin bir kısmının, Alevi ana-babalardan doğan kişiler tarafından yapılması, asimilasyonun Aleviler üzerinde ne kadar başarılı olduğunu göstermektedir. Olumsuz tepkilerin karşı-bağnaz inanca sahip insanlardan gelmesi, bizim açımızdan önemli değildir. Fakat az da olsa Alevi-Bektaşi olduğunu iddia eden kişilerin, Hakk’a yürüyen canın yukarıdaki gibi erkânla uğurlanmasını dinsizlik olarak görmesi, İslam dışı görmesi çok üzüntü verici.

 

Olumsuz tepkiler olmakla birlikte, olumlu tepkiler çok daha fazla oldu. Yıldız Bacının Alev-Bektaşi erkânına göre Hakk’a uğurlanması, Alevi-Bektaşi yoluna toplum tarafından ilginin artmasına neden olacaktır. Bu nedenle, Arif Sağ ve Tolga Sağ’ın Yolumuza katkısı azımsanmayacak kadar fazla olmuştur.

 

Benzeri Tören Vasiyetimdir

 

Yıldız Bacı’nın Hakk’a Yürüme Erkânına katılamadım. Fakat Elmas Bacının ve Sakine Ananın uğurlanışlarını katılmış birisi olarak, nadiren böylesine güzel Hakk’a yürüme törenleri gördüm. Hak aşığı, Hak yolcusu olan bir Can için bundan daha güzel Hakk’a yürüme töreni olabilir mi? Elmas Bacının tenini toprağa sırlayıp dönerken benzer bir töreni, İsa Uğur, Âşık Güvercin ve Hüseyin Polat’tan, Hakk’a yürüdüğümde kendime de istedim. Benzeri vasiyetimdir!

 

Kemteri’yim yeryüzünde bittikçe

Çok kalıp eskittim gelip gittikçe

Pek tutmuşum o sultanı buldukça

Topraktan beni âdeme dönderdi

          Kemteri

 

Alevi-Bektaşilikte Hakk’a yürüyenin arkasından “Ruh-i revan şad olsun!” veya “Devri asan olsun!” denilmektedir. Belirli bir olgunluk seviyesine gelen Can için “ruh-i revan şad olsun!” ya da “devri daim olsun!” denilirken; yaşarken olgunlaşmamış kişinin Hakk’a yürümesinden sonra ruhunun dolaşacağı kalıplarda kolaylıklar olması anlamında “devri asan olsun!” denilmektedir.

 

Elmas Aydın Bacının, Sakine İzkaya Ananın ve Yıldız Sağ Bacının ruhları devri daim ola! Hak, bu Yolun yolcularını Dergâhtan, erkândan ayırmaya!

 

Aşk ile...

 

                                                          -  Makaleler  -