Âşık Remzâni

 

 

 

Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nın ibadete açılmasını isteyen Alevi örgütleri, 4 Temmuz Cumartesi günü akşamı Hacı Bektaş Veli Dergâhında cem yaptı. Hacı Bektaş Veli Dergâhı Postnişini Veliyettin Hürrem Ulusoy önderliğindeki cemi Mehmet Turan Dede yürüttü. Postnişin Veliyettin Ulusoy’un cemde yaptığı açış konuşmasını aşağıda sunuyoruz.

 

Dergâhımızda İzin Almadan İbadet Edebileceğimiz Umuduyla

 

Veliyettin Hürrem ULUSOY

Temmuz - Ağustos  2015

 

 

Merhaba Dostlar, Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin huzuruna hoş geldiniz. Bugün, seneler sonra tekrar burada buluşmanın heyecanını ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz.

 

Hacı Bektaş Veli öğretisinin ilk sahifesinde ‘insan’ vardır. Bu insanın dili, dini, ırkı, cinsiyeti yoktur. Bu düşünceyi Muhiddin Arabi şöyle dile getiriyor:

 

“Önceleri, benim dinimden olmayanları aşağılar ve onlarla alay ederdim. Ne kadar yanılıyormuşum… Şimdi benim gönlüm ceylanlar için yeşil çimen, Hristiyanlar için Manastır, Müslümanlar için Hac, Museviler için Havra… Aşkım, sevgim nereye gidiyorsa inancımda onunla birlikte…”

 

Alevi-Bektaşi-Kızılbaş inancında iki türlü ibadet vardır. Birisi tek başımıza yapılan ibadetler, diğeri ise toplu ibadetlerdir.

 

Tek başına yapılan ibadetlerde, yaratanla siz karşı karşıyasınızdır, araya kimse giremez. İstediğiniz şeyi, istediğiniz dilden gönlünüze geldiği şekilde söylersiniz.

 

Bizim ulularımız, örneğin Hacı Bektaş Veli yol dilinde “Erbain Çıkarma” dediğimiz bu ibadeti çok az yiyerek ve çok az şey içerek günlerce (genelde kırk gün) yaratana tüm benliğini vererek odaklanması ve hemhâl olmasıdır. Bu mekân, Dergâhımız girişinde üzerinde “Çilehane” yazılı olan mahaldir.

 

Dergâhın son bakımı ve tamirinden sonra buraya önünde rahle olan ve Kur’an okuyan farklı sakallı bir heykel koydular. Sergilenen ile gerçek böylece tamamen birbirinden ayrıldı. Buradaki amacın ne olduğunu hepimiz biliyoruz.

 

Toplu ibadet de bildiğiniz gibi cemlerimizdir. Buradaki amaç da “gönülleri birleyip Hakk’a ulaşmak”tır. Gönülleri birleyip Hakk’a ulaşmak içinde ceme katılan canların birbirlerini tanımaları, birbirlerine niyaz alıp vererek kefil olmaları ve gönül gönüle olmaları gerekir. Bu gerçeklenebilirse o cem gerçek cem olur; cem birlendiğinde evinize gönlünüz rahat, bulutlar üstünde dönersiniz. Hemen yanımızda olan Güzide Ana bunu şöyle anlatıyor:

 

Sır-ı Men Ariften nefsimiz bildik

Mürşit karşısında tevbeye geldik

Gönül ayinesin pak edip sildik

Taşradan görünür içimiz bizim

 

Yakın bir gelecekte kendi Dergâhımızda izin almadan ibadet edebileceğimiz umuduyla aşk-ı muhabbetlerimi sunuyorum. Saygılarımla...

 

 

                                                          -  Makaleler  -